Sakın olma alerji, kendimedir uyarım!
Zira hüsn-ü edep de, son resule uyar’ım.
Mert diyorsan kendine, mesafe koy na-merde!
Çünkü öyle mahluklar, merhem olmaz bir derde!
Bu sahada ilk etap; doğruluğa riayet!
Kendin dürüst değilsen, etme ele rivayet!
Der-hatır et o zaman, “elestü” de ne dedin?
Rabbin sual edince; elbette “beli” dedin!
Niye caydın sözünden, dürüst isen ey nadan?
Dostu olmak dururken, kıldın Hakkı sen a’da’n!
O ki, seni balçıktan, şu hal üzre halk etti!
Takvim kılıp Ahsen’e, insanlığı hulk etti!
Senin gibi bir kula, secde etti melekler!
Beşik oldu sana arz, hadim oldu felekler!
Hem lambadır şu güneş, hem sobadır evine;
Ne muhteşem bir lütuf, bu nimetler nevi’ne!
Bir meniyken o mayan, nedir sende bu hava?
Bu kafayla yaşarsan, sa’yin olur berhava!
Madem burnun bulutta, gör rahmet-i Rahmanı!
Kulluğunu ona yap, ilah etme şeytanı!
Yeryüzünü döşerken, insan için Kerim Rab;
Nasıl onu unutup, dersin “yarim şu türap”?
Bu gafının bedeli; yakar seni bilesin!
Madem ki Müslümansın; o hal üzre olasın!
İkrarında diyorken; “hayır ve şer Allah’tan”
Dem vurmasın o dilin, bin bir türlü ilah’tan!
Çünkü Allah Ehad’tır, ondan başka ilah yok!
Şirke düşen kişiye, ilelebet felah yok!
İstikamet istersen; yapış Kitap, Sünnete!
O tarz üzre yaşa öl, koysun Mevla’n cennete!
Eğri büğrü yaşarsan, son durağın olur nar!
Cennet hayal olurken, karın olur nefsim har!
Abdullah Toroslu
13.11-2012-İzmir
Kayıt Tarihi : 13.11.2012 11:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!