Bir öğretmenin sesiyle başlar eğitim,
Bilginin ışığıyla aydınlanır yürekler.
Bir kitap açılır, sayfalar dolusu hayat,
Bir kalem, düşüncelerle şekillenir dünya.
Eğitim, umut dolu bir fidan gibidir,
Bilginin tohumlarıyla yeşerir gelecek.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yasemin Elbek hocam Güzel yorumlarını için teşekkür ederim. Şiirin analizlerini çok ilgili kişiler için veriyorum. Önce analizlere bakıyorlar ilginç gelirse şiiri okuyorlar. Ben analizden şiire köprü kurmayı umuyordum. Sizin görüşlerinize de saygı duyuyorum. Biraz daha az yoğun olmaya çalışırım. Saygılarımla
Acizane fikrimdir yanlış anlaşılmasın
Her şiirinizin altına bu kadar detaylı yorum yapmanız okuru boğar çünkü yönlendiriyorsunuz
oysa şiir asıldıktan sonra okurundur ve ne isterse alır şiirden Ahmet bey
Gelelim şiire ;
Öğretmen eğitim neferi olarak çocukluktan başlayarak davranışları ve sevgisiyle okumayı öğrenmeyi sevdirir çocuğun gelecek için ufkunu açar ve yönlendirir , elbette her öğretmen aynı tutumu sergilemiyor ne yazık ki
Dileğimiz şefkatli bilgili çocuk ruhundan anlayan ve sevgi dolu öğretmenler yetişir gelecek nesiller için
Tebrikler konusuyla seçkin bir şiirdi
Yasemin Elbek hocam Güzel yorumlarını için teşekkür ederim. Şiirin analizlerini çok ilgili kişiler için veriyorum. Önce analizlere bakıyorlar ilginç gelirse şiiri okuyorlar. Ben analizden şiire köprü kurmayı umuyordum. Sizin görüşlerinize de saygı duyuyorum. Biraz daha az yoğun olmaya çalışırım. Saygılarımla
Bu şiirde eğitimin önemi ve değeri vurgulanmıştır. Şair, eğitimin bir öğretmenin sesiyle başladığını, bilginin ışığıyla yürekleri aydınlattığını ifade etmektedir. Bir kitabın açılmasıyla sayfalar dolusu hayatın başladığı, bir kalem tutulmasıyla düşüncelerin dünyayı şekillendirdiği belirtilmektedir.
Eğitimin umut dolu bir fidan gibi olduğu, bilginin tohumlarıyla geleceğin yeşerdiği ifade edilmektedir. Okullarda gençliğin çiçeklendiği, öğretmenlerin sevgisiyle değerlerin büyüdüğü vurgulanmaktadır. Sınıflarda merak, keşif ve soru dolu bir ortamın olduğu, öğrencilerin gözlerinde umudun parladığı ifade edilmektedir. Öğrenmenin keyfiyle ruhların yükseldiği, eğitimin sihirli dünyasında hayatın buluştuğu ifade edilmektedir.
Eğitimin geçmişten geleceğe köprü olduğu, geleceğin teminatı ve umut ışığı olduğu ifade edilmektedir. Bir öğretmenin yüreğiyle dünyanın şekillendiği, öğrencilerin özgüveniyle geleceğin yükseldiği vurgulanmaktadır.
Bu şiirde eğitimin değeri ve etkisi anlatılırken, öğretmenlerin önemi ve sevgisinin vurgulanması dikkat çekmektedir. Şair, eğitimin toplumun gelişimine ve bireylerin yetişmesine olan katkısını vurgulamakta, eğitimin umut ve gelecek için önemli bir rol oynadığını ifade etmektedir.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta