Kandillere muhtaç gecede, cüssemi ayakta tutan annemin mecalsiz elleri
Esin rüzgârlarıyla teselli ederdin, kalbimin tek darbeyle dağılmış zerreciklerini
İstikametim, esaret olsun hislerimi devrana nakışlayan katran karası gözlerine
Gökkuşağının altındayım, konuşur benle bir ümit; anne, senden uzakta ölmeli sessizce
Hayallerimi unuttum, taş avlunun yanındaki yaşlı dut ağacının altında
Efsunlu dudaklarındayım, yorgun ve yalnız, tebessümün giyotin olur prangalarıma
Puslu ufkumun sisleri örtmüş, senin diktiğin kalbimin kenarındaki vicdan saraylarını
Geldiğin sabah meltemi essin, görsün gözlerim nadide fecr manzarasını
Selamete doğru son dileğim, annemin sonsuz zülüflerine veda
Gözyaşlarındaki titreyen parmaklarımı kopardı metanetin, cesaretim başucunda
Rüyamda taş bayırları arşınlarken, hızlanmama sebep ellerin avucumda
Ninnilerinin hasretiyle meşkteyken, ağlamalarım ayaklarının altındaki cennete nida
Muhabbetim sensiz vakitleydi, ruhumun örtüsü lâl, cümlelerimse buhranlığa esaret
Şafakla beraber beynimin içinde yüzlerce hançer, mutlu masalımızın ortasına dalalet
Huzura ermeye çalıştım, fetih edilen surları insan olan dünyanın gürültüsünde
Şefkatli koynuna saklandım, mutluluğum şimdilerde don tutan yalnız şehirde
Kayıt Tarihi : 6.4.2007 04:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!