Efkarlıyım ben dostlarım
Vallahi gücenmeyin ben efkarlıyım
Köklerimde sızı var ve sallanıyorlar,
Köklerim sökün sökün sökülüyorlar.
Ve sakin bir nehir akıntısı gibi,
bizi bırakıp gidiyorlar.
Yeşil atlasa sarılı yiğitim,
dalların bu kadar mı güçsüzdü?
köklerin ile tutunamadın mı toprağa?
tutunamadın mı bizlere?
Ve bir nefer alarak denize dalar gibi gittin.
Bilirmisiniz dostlar,
gül kokardı benim babamın nefesi,bilir misiniz?
o nedenle babamla konuşmaya doyamazdım.
Konuşur ve bazen ara verir bakakalırdı dağlara,
bakar ve dalar giderdi.
Sonra sigaradan bir fırt çeker,
demli çayından bir yudum,
ve tekrar dalardı Hozari'nin dağlarına,
Zigana dağlarına inat..
Yeşil çuhayı kaldırın dostlarım,
bakın babam gülümsüyor,
yüzünün yanlarında pamuk topları,
kaşları kapkara gözlerinde hafif nem,
kaytan bıyıkları yeni traşlı
ve gidiyor babam o ışıklı bilinmeyene.
Gidiyor ağzında hınzırca bir tebessüm,
gidiyor karayağızlı babam gidiyor.
İşte bu yüzden efkarlıyım dostlar..
Kayıt Tarihi : 18.9.2010 13:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!