Her dehr gül-izar dîvan ehli
kurumuş gazel-izar vatan daş'a
sıcak ama çok sıcak
çok mânîdar
diğergâm
ruh okşayıcı
mübâlağalı
vaatkâr
berceste beyitler okuyor
bir peygamber kisvesi-zarâfeti altında
sözde
câhiliye devrinden kalma âdemi
kendi çamurundan kendi bataklığından kurtarıyor
arındırıyor
sarıp sarmalıyordu
sanki son hutbesini ağlayan kütükte
ağlayarak veriyordu
ve hatta
burası olmadı şuraya otur diye cemâati
nazladıkça nazlıyor
ciğerinin baş köşesini ağa köşesini
hasbî îtinâyla
bir mihmandar edâsıyla
tevâzuen seçiyor
ciğerinin sırça köşkünü arıyor da arıyordu
naz ve nazlanan derin bir cezbeye kapılıyor
şâh ve mat
zâhitlere yünsüz üryan sûfîlere karışıyordu
ateş yine aynı ateşti
olan sekerât-ül mevt bî-nevâ pervânelere oluyordu
her dehr gül-izar siyâsetçiler
kurumuş gazel-izar vatan daş'a
sıcak ama çok sıcak
çok mânîdar
diğergâm
ruh okşayıcı
vaatkâr
ama enfüsî nutuklar atıyor
kimi cennetin anahtarını
kimi arş-ı a’lâyı
kimi sarây-ı hümâyunu
som altın tahtını
pâdişah sofrasını
pâdişah atını
nûrânî bahtını
gösteriyor
ve hatta göstermekle kalmıyor
bağışlıyordu
ciğeri kebap olmuş aziz millet
açtı-susuzdu
bir Nuh'u gemisi ile birlikte
tüm iştiyâkıyle
nefessiz bekliyordu
Kayıt Tarihi : 23.3.2019 18:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!