Bismillahirrahmanirrahim.
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Resulullah! Esselâtü vesselâmü aleyke ya Habibullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Seyyide’l-evvelîne ve’l-âhirin, veselâmün ale’l-mürselîn.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
teşekkür ederiz arkadaşım.
Sana layık bir ümmet olamasak da üzüldüğünü hisseden ve Seni derinden seven yürekler var Efendim:! ! ..Rüyada bir kez görebilmek için Seni; her şeyini feda edecek gönüller var Efendim..Ashab-ı kiram misali Seninle olmak Seninle dolmak vardı belki de.. Ömrümüzün en nadide en bahtiyar en şerefli anları olurdu o anlar..Şimdi bizse; köhne zamanların, mum ışığı hakikatlerin, haramların hoş görüldüğü, imanın elde bir kor misali yakıp kavurduğu, bahtsız bir zamanda yaşıyoruz..Öyle bir zaman ki,düğüm düğüm’ kor alev.. haksızlık diz boyu.. Nefse köle yürekler ve ağlayamayan gözler kuru secdelerde hep bir şeyler eksik.. Gözyaşı rahmet ve geri dönülen tövbeler..
kalemin kavii olsun üstadem.
Umarım Allah gönlüne göre verir.
Recep Uslu
Kalemine, yüreğine sağlık sevgili Züleyha..Kutlu olsun.....
Arzuhal!
Gerçek anlamda bir dilekce olmuş Allah Resulu'na
Bu 'ARZUHAL' e Tanıklık etmek düşer bize de.
Belki Tanıklığımız makbul olur şefaat edilir KUTLU DOĞUM HAFTASI yüzü suyu hürmetine.
Bizde gelelim tut elimizden Efendinin meclisine.
OLDUKÇA GÜZEL SADE ANLAŞILIR VE SAMİMİ BİR DİLLE YAZILMIŞ ABARTIDAN PEYGAMBERİ OLDUNUN DIŞINA TAŞIMAYAN BİR İTİKADIN ÜRÜNÜ .... ZİRA PEYGAMBERE EN BÜYÜK ZULÜM ONU EHLİ KİTABIN TAŞIDIĞI NOKTAYA ÖVMEK ADINA TAŞIMAKTI ...BU ZÜLÜMDEN ÖZENLE KAÇILDIĞINI GÖRDÜM OKURKEN MUHSİN BİR MÜMİNE GÖNÜLÜN PEYGAMBERİNE SEVGİSİ VAR SATIRLARDA KEŞKE BİRDE ŞEFAAT KONUSU OLMASA İDİ 10 PUAN $ANTOLOJİM
Çok haklısın günümüzde haksızlık diz boyu,insanlar hor görülüyor ,dışlanıyor ve aşağılanıyor Efendimiz asla böyle davranmaz haklıyı,haksızı iyi ayırt ederdi.
Çalışman çok başarılı,dualarımız kabul olur inşallah.Yüreğinin sesi muhteşem akmış dizelere tebrikler.Saygılarımla...
Kendine özgü,okuyucuyu hemen saran ve üstünlük kat'ına davet eden yaklaşımlar.
Sayfada kalmak ve bu titiz çalışmadaki birikimlerden yararlanmak güzeldi.
Kutluyorum.
Çok güzel
değerli şairem
yüreğin
dert görmesin.
Kutluyor,
seni
muhabbetlerimle
selamlıyorum.
Allah cc. sizden razı olsun,Tüm İslam aleminde Kutlu Doğum Haftası kutlandı,kutlu olsun,kaleminiz daim olsun,Allahın selamı üzerinizde olsun,tam puanımla emeğinizi kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 100 tane yorum bulunmakta