Tabiki sabah olcak.O zaman ne anlamı var düşlerin.Göreceksin ve uyanacaksın..Gene apar topar giyeceksin üstünü,çarparken tüm soğukluğunu zerresine kadar yüzüne suyun,gördüğün düşün etkisinde olacaksın hala..Sonra gene son gaz teğet geçeceksin evinin önündeki ekmek büfesini ve ihalal edeceksin tüm kırmızı ışıklarını yollarının.vardığında işine bütünün de nokta kalacak düşlerinden geriye.her şey baştan başlayacak
Ne de çabuk vazgeçiyoruz,
Onsuz olmaz dediğimiz her şeyden..
Ve ne de çabuk örtüyoruz dünlerin üstünü,
''Bir umut'' yarınlar uğruna.
Umutsuzca ve bir o kadar da nankörce..
Şoklayıveriyoruz hayatlarımızı,
Yaşanan anı anlamak,
Kaygısızca ve korkusuzca gülümsemekten geçer.
Bir çiçeği okşayabilmek,
Geçen vapurları seyredip cigara tellendirmek gibi
Denize karşı...
Her dublesinde bir yansıma,
her gidiş de bir yanlızlık kokar iklimim.
Ezber bozan her dize,
tüm belkilerimin sağlaması aslında.
Kokusunda kaybolduğum her labirent kıvamında aşk,
Kendini tek bir cümleyle özetliyor aslında ''KeşKe''
Hangi türkünün havasıydı hüzün,
Hangi sevdanın karası.
Ne ben çeyrek kaldım sana,
Ne de tam varabildim yollarına.
Ben hep yarım kaldım bana,
Hep aldandım aşkına...
Bir güz geçti üzerinden ve bir yaz ateşiyle kavuran başakları..Bir ceket ve el örgüsü bir kaşkol senden geriye kalan..Bir de...tabaka,tesbih diyemem ama,bir oda dolusu kitap ve hatıran,senden miras bana..Öğretmenler günün kutlu olsun hocam...babam...
eski el örgüsü bi kazak,olta ipiyle bağlanmıs bir pantolon,güneş yanığı kasketim ve parmaklarımın arasında birinci cigaram.masanın üstünde krıstal cam bardak içi ekşi şarap dolu ve taş plağın cızırtısı kulaklarımı tırmalıyor.gönlümün kerpiç duvarın tam ortasında resmin,nemden kabarmış ve artık odanın neresinden bakarsam bakayım bana bakmıyor...
gitsem yanlızlıklıkla kala kalır,kalan...
kacsam kactı derler nedenını bılmeden.
ask tek kısılıktır dıyenler halt etmıs..
en uzun yolculugunun otobus camında,
yanagımda hıssedemeden varlığını soğukta olsa,gidersem,
kacarsam ve bırakırsam seni bir cam soğukluğuna bi başına namerdim...
Kadehlerin yetmediği,
meylerin bitmediği,
buzla bulandırdığım bir rakı kadehi gibi sevdam.
Mezelerimiz biraz nihavent bu gece..
Dokunursan üşür,içersen her yudumunda yanarsın...
Sol avucumda bir ince sızı yanlızlığın,
Sağ cebim bu oyundan kalan bilyelerle dolu...
Dizelerin yürür üstüme,
Sözcükler her imleç'e gebe,
Başlığı olmayan şiirler gibi kalakaldım...
Giderken bu coğrafyadan sen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!