EDİRNE ŞİİRLERİ

Ben denizden taş toplardım
Annem umut toplardı

Denizi hep severdim ben
zeytinci kadının kızıyken de
hasret yüreğimde sızıyken de
ben denize taş atardım
..

Aldığım davetle mazideki hayallere daldım
Davete icabet etmek için deryalara daldım
O deryalarda bazen haz, bazen gam aldım
Randevuya yetişmek için yolları arşınladım

Yıllar var ki hasret kalmıştık o eski dostlara
Yıllar var ki hasret kalmıştık, âşina simalara
..

KULTUR GOLU
=================
Büyük kültür gölü benim vatanim
Göle akan suyun damlasyim ben
Türlü meyve veren cennet bahçenin
Seftali portakal elmasiyim ben

..

sen değildin belki ama; sen gibiydi senden gelen
sensizliği tutuşturdum ellerine gelenin
gözlerinde seni aradım...
bulamadım...
seni kimse getiremedi bana bunca zaman
sensizliği soludum iliklerime kadar
sensizliklerimde yıktım yasaklarımı birbir
..

Kısacık ömürde başa geleni,
Yazsak upuzun bir roman olacak.
Çeke-çeke bitmez gönül çilesi,
Onu anlamaya zaman olacak…

Her havadan çaldın keyfine göre,
Yarenlik etmesek, aman olacak,
..

Çok mu gerekliydi de doğmuştum..

Kasımın bilmem kaçıncı gününde

bir akşam vakti..

kan revan içinde...
..

Toprağına, taşına kurban olduğum Türkiye ‘m,
Gelinlere benzetir gözlerim, aklım seni,
Sırmalar, teller, duvaklar içinde,
Edirne ‘den Ardahan ‘a kadar uzanan fidan gibi boyunla,
Isparta gülleri, Antalya turunçları kokan
Bedeninle,
‘Gel’ Dedinmi; ölümlere bile seve seve gelirim
..

_ölüm orucu meşalesi ümit günger anısına tüm feda kuşağı atlılarına_

haçan şavşatlı
yol almışsın bi defa
kim tutar
kim keser hızını
rüzgar böyle sarsarken serenleri
..

Yüce dağlar başında, ne yücesin Dağlıca.
Görün bakın toprağı, taşı bile kanlıca.
Peygamber ocağında bir arslan yatağıdır,
Geceleri nur yağan bir ecdat diyarıdır.

Dağlıca Arslanları, sizedir tüm sözlerim.
Sizinle yanar, söner ateşlerim, közlerim.
..

delişmen aşklardan dem vurdular
sevgiden sevinçten
gölge değmemiş mutluluk
bahçelerinden:
alıngan benizli...

serhatta ki neferin gözlerine
..

Hakkâri, Şırnak,
Beytüşşebap, Yüksekova
Kars, Ardahan da bizim,
Sevdiğim iki gözüm
..

nasıl öğrettin sen yüremeyi geleceğimize
nasıl öğrettin ki
daha beceremeden emeklemeyi
sağlayamadan dengesini
koşmaya başladı

nasıl öğrettin sen sevmeyi özge bir fidana
..

Şöyle bir düşündüm seni yine,
Tüm karmaşık duygularımla,
Uzun uzadıya.
Aşkla,
Sevgiyle,
Gururla.
Nefretle,
..

burda yağmur var
yâr
bulutların üstü nasıl

açmış kanatlarını özgürlüğe
iki martı
içimdeki şeytanı dürtüyor
..

ben bir şair sen bir imge
benim mesleğim yaşatmak

gün olur akarım
bal çekene bakarım
kovan alır elime
acıya uzanırım
..

aşkı anlat desler bana
İstanbul'um sen gelirsin aklıma
Sen aşksın,sen tutkusun
sende açtım gözlerimi
senin bahçelerinde yürüdüm
senin efsanelerinle kollarında büyüdüm

..

onlara'çalınan bir ömür'demeli
parlayacak yangının
kıvılcımdayken söndürülmesi...

şu mezar yerine koyulan taşın altında
o olabilir mi
şu yaban kuy(t) uda
..

Geri döneceğin günü çok bekledim,
Nasıl bulmuştuk bir birimizi,
Sanki yıllardır arıyorduk kendimizi,
Sana susamışlığım günden güne artardı,
Belli etmemeye çalışırdım anlardın,
Hep bir korku taşırdı içimiz,
Korkularını söylerken ağlardın
..

Ak Şemsettin çıkar bir gün huzura
Mehmet yeni doğmuş
Dişleri süt kokan bebe
Hümâ Hatun’un oğlu Mehmet…
Babası Murat’ın naşı gelir Varna’dan
Oğlum Sultan Mehmet
14 yaşında
..

tutsak düşen şafaktır bizleri çağıran sevgilim
bir gecede göz almıyor ki parlayan ışık
iyi bakarsanda görürsün yıldızları
çökmeden karanlık

en güzel imandır sevgilim
insanın insanı,doğayı sevmesi
..