Beraber türkü çalsak,kara gözlüm ağlama,
Edirne keman çalsın,Ardahan da bağlama..
..
Edirne Uzunköprü'ye doğru,
alıpta başımı gidesim var,
uzun uzun yolları aşasım var,
yanımda bir resmin,birde gölgem var...
yağmurda ıslanmış tenim,
kirpiklerimde damlası,
kokunu savuran rüzgarın sesi var...
..
Sisli bir Edirne akşamında ayrılacağım
Geldiğim o yaz sıcağı Edirne'den
Yıllar önce son bahardı tanışmıştık
Şimdi zemheri ayrılacağım senden
Bu şehirden birlikte adımladığımız söğütlükten, karağaçtan
Yeşil seradaki kahvaltılar damağımda kalacak kahveler
..
Bizi birbirimizden
Ayıran iki şehir
Biri Edirne
Diğeri Balıkesir
Balıkesir kendini sevdiremez
Bana artık, bu şehir
..
Tercüman ol,milletimin derdine
Dile gelsin; Kars,Hakkari,Edirne
Bir yürekte,kenetlenip birleşsin
İlim ile sanat ile,barış ve sevgi ile
Tercüman ol,yurdumuz güçlensin
Dertsiz olsun,Kars,Hakkari,Edirne
Tercüman ol,kalemler dile gelsin
..
geliyorum bekle beni edirne kapısı
doğmamış çocuklarıma ekmek parasi için yıllar vermeye sana
geliyorum
bekle beni edirne kapısı
son duraktır karadenizin diğer yakası
kimliğimi bulursanız
hükümsüzdür...
..
Edirne
Gurbetin son noktası
Ana dolu için
Güzeller güzeli yar gibi
Meriç tunca
Alıp götürür dertleri ummana
Tarih her karesinde şehrin
..
Dünyadan oraya bir imkân varsa
Şanlı bayrağımı diksinler Mars’a
Sinop’tan Antalya Edirne Kars’a
Selamünaleyküm canlar merhaba. ………Âşık Gürkani
..
Çirkin olduğum için sevilmediğimi sanma
Ben sevilmediğimden çirkinim
(Edirne - 1972)
..
-yaşlanıyorum sana olan tutkumu düşündükçe-
hazan yaprakları altında açan bir nâfe çiçektin söğüt yaprakları gölgesinde afrodit'in damlayan gözyaşları tohum olduda...
(15.08.04)
f tipi hapishane EDİRNE
..
Boğulmadım bulancak deresinin sularında,
Aktım gittim; Marmara'ya istikamet...
Dikenmiş, taşmış an geldi oldu palavra,
Edirne ötesine de ayır dost bir bilet!
..
cennet öbür yakaysa
cennetböceklerinin işine burda...
(23.03.04)
f tipi hapishane EDİRNE
..
Kan gülleri kusuyor titrek,zarif yüreğim;
Nazar-ı şehla ile bak şu halime benim
Ocak 1997,Edirne
..
Öyle bir hastalıktır ki,
Ne ilacı bulunur ne de bakıcısı,
Bulaşıcı Sanıp Kaçar Olur İnsanlar..
(02.11.2013 - Edirne)
..
Kanımız bak sel oldu çizmişiz hudutları
Tarihe biz yazmışız altın harifle türkü
Tuna aras sakarıya kan aktı siz gördünüz
Yurduma göz dikenin çıkarırım gözünü
Atlar şaha kalkmasın nefes alır tunada
Edirne sen hazır ol sesime ses ver ığdır
..
.....Geçtiğimiz Pazar günü Keşan Devlet Hastanesi’nin arkasına doğru bir yürüyüş yaptım…İyi ki yapmışım….Keşanımız’ın farklı köşelerinde olduğu gibi buralarda da gerçekleştirilen olumlu değişmeleri görmemiş olacaktım..
......Örneğin; Çanakkale Savaşı yıllarında "sahra hastanes"i olarak kullanılan,1963 lü yıllarda "sağlık merkezi" olarak hizmet veren, yirmi yıl kadar önce Anadolu Sağlık Lisesi'ne dönüştürülen, daha sonra da Dr.Rıfat Osman Anadolu Sağlık Meslek Lisesi adını alan Keşan Devlet Hastanesi'nin şimdiki adının, Dr.Rıfat 0sman Meslek Teknik Anadolu Sağlık lisesi olduğunu öğrenemeyecektim.
.....Yazımın konusu Dr. Rıfat Osman olmamakla birlikte, 0’nunla ilgili, benim için ilginç olan bir anımı sizlerle paylaşmak isterim..Antoloji com.da kayıtlı olan “Edirne’de Bir Eski Mezarlık” adlı şiirimde geçen üç isimden biri de Tosyavizade Dr.Osman Rıfat’tı..
....2003 yılında, eski Edirne Terminali’nin ilerisindeki Edirne Lisesi Binası'n-
da faaliyetine başlayan Edirne Fen Lisesi’nde, bir buçuk yıl kadar eğitim gören kızımı ziyarete gittiğimde, Fen Lisesi Binası’nın giriş kapısının yanında bulunan, etrafı alçak duvarla çevrili mezarlık başında durur, dalları birbirine karışmış çam ağaçları arasında mahsun mahsun duran taştan yapılı, kavuklu ya da sarıklı mezarları incelerdim...Mezarlar seçkin ya da varlıklı kişilere ait mezarlar görünümündeydiler…..Ama mezarlık pek bakımlı sayılmazdı…..Bu mezarlıktaki mezarlardan etkilenmiştim..
.....Burada yatanlardan, okuyabildiğim bir-iki ismi not etmiş, bu mezarlığı bir şiirle anlatma duygusuna kapılmıştım…Oysa şair değildim…Ama şiir yazma dürtüsü vardı içimde…Şiir yazma denemelerine yeni başladığım yıllardı..
.....Şiirimi yazmış fakat yayımlama cesaretini gösterememiştim
..
o yumuşak ve gül tenine el sürmek ne büyük marifet aslında
yokluğunda şiire vermek tüm kelimeri ne büyük marifet
yeteneği harcamak saatlerce ne büyük zahmet
ve senin yokluğunun kıymetini bilmek ne hunhar bir külfiyet sen yaşarken kenarımda tüm yanım mahrumiyet, zaruri halleri gark ediyor yaşamın her adım sonrası mesul ve mahkum göz yaşımla damlarken mutluluk kuyusuna, tek dilek ve tek kısmet aslında sensizlik sonrasına bir büyük ve en olmaz dilek bu sonbahara gem vurmuş edirne akşamında, sensizliği kutlayan bir maganda kurşunu bir kalp atışıma.
..
Gezdiğim yurdumun dört köşesinde,
Nerede konaklasam yüce ATAM...
Adın var her ağızda her hecede,
İşaretini gördüm Edirne de...
Edirne de, Demirköy de, Keşan da,
İzini sürdüm oralarda ATAM...
..
Doğu, Batı Edirne, Kars
Yoktur bizde bölünmüş toprak
Hepsi anadolu, hepsi pak
Bu topraklar bizi yaşatacak.
..