Edepsizlik Taşeronluğuna Karşı Edebinden ...

Ülkemizde yaşanan tüm yozlaşma, yoksunluk, yolsuzluk vb tüm olumsuzlukların arkasında küresel ve yerli işbirlikçi kodaman soyguncu tefeciler var.

Kodamanların üretici veya iş adamı rolleri de sahtedir. Bu gerçeği unutmadan bilinç oluşturmak gerekiyor.

Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabı yirmi yıla yakın bu karanlığın sicilini tutarak sermaye ve siyaset ortaklığı soyguna kitap ile Türk ulusu yararına ilkeli yurttaş sorumluluğu içinde hukuka uygun on yıl önce muhtıra verdi. (21 Aralık 2015)

Kamu malı hırsızlığında zaman aşımı yoktur. Yasal yapılmış olması tersinin de yasal yapılmasına engel değildir. Özelleştirme talanı yasa ile yapılabiliyor ise yapıldı. Kamulaştırma devrimi de yasa ile yapılabilir. Bu savaş veya darbe ile hile üretmeyi gerektirmez. Ne yapılması gerektiğine Türk ulusu karar verir.

Adaleti savunması gerekenler bu gerçeği görmesi gerekirdi. Kim veya kimler bunu engelledi, engelliyor? Ya da nereye kadar engelleyecek?

Cumhuriyet savcısı demek Türk ulusunun genel yararına yasal suça karışmış herkese karşı makam, mevki veya güç ayırdı yapmadan görev yapmak demektir.

Konuşacak yüzü olmayanların edebinden mi sustuklarını sanıyorsunuz? Paralı şarlatanları onlar adına yeteri kadar konuşarak edepsizlik yapıyorlar zaten.

Kitle imha silahı medya da algı operasyonu yapan para karşılığı bunların kim olduğunu yazan ve konuşanların çoğunda görebilirsiniz.

Askeri ve sivil darbeler döneminde iletişim kanalları az iken şarlatan taşeronlar ile kontrol daha kolaydı.

İlkeli etik ahlak anlayışı içinde tepkinin konuşacak iletişim ağları yoktu.

Sosyal medya da bunu engellemek için algoritma ve kişiye özel engelleme yöntemleri geliştirdiler. Örneğin kitabımın ve isminin etiketlerini engelleyerek insanlara ulaşmama engel olmaya kalkacak kadar hilelere başvuruyorlar.

Titreşim uyanış frekans uyumlu enerji gücüme ise güçleri yetmiyor.

Her iletişim kanalını ve her tepki ortaya koyan insanı satın almak zorlaşınca algı operasyonu fanatizm dahil her aşağılık seviyeyi kullanmaya kalksalar bile tutarlı, kararlı bir itiraz o toplumu kurtarmaya ilkeli bir şekilde susmayarak bu zulmün hakkından gelebilir dedim.

On yıldır bu mücadeleyi veriyorum.

Medya da paraları ve taşeron şarlatanları bile Türk ulusunu aldatmaya ikna etmeye yetmiyor artık.

Her gün matruşka gibi birbirinin içinden çıkan ağzı iyi laf yapana siyasi parti kurduruyorlar. Kimi babasının partisine sarılıyor. Kimi ittifak kurarak aldatmak istiyor.

Tek yetki ile devam etmek de, tek yetkiyi tek yetki ile değiştirmek de büyük tehdittir.

Yargı sopası ile üretilen mağduriyetin bedeli gelecekte çok daha büyük olur.

Böyle hukuk, böyle yargı, böyle adalet olur mu? Mağdur edilen yarın gücü ele geçirir ise daha büyük kötülük üretir. Böyle bir mağduriyete tek yetki olarak vatanın, devletin ve ulusun geleceği teslim edilebilir mi? Daha önce mağdur edebiyatı ile teslim edildi Cumhuriyet ile hesaplaşmaya kalktılar. Başka bir tek yetki Cumhuriyeti yıkar, devleti ve ulus birliğini ve bütünlüğünü yok eder.

Türk ulusu bir araya gelen ittifak kuran siyasi partilerin ne olduğunu da gördü.

Tek yetki ikiye bölünmüş, muhalefet ile siyaset üçe bölünmüş durumda.

Bir kısmı Amerika diyor, bir kısmı Rusya Çin diyor, muhalefet ise Avrupa diyor.

Türk dünyasını kuralım Türk ulusunun yararına siyaset yapalım diyen yok. Irkçı siyasi partilerin Türk ulusu ile ilgisi yoktur.

Ulus kimlikte ırk ve mezhep ayrımı olmaz.

Bu sebeple Türk ulusu tüm siyasi partilerden uzaklaşıyor.

Bundan sonra edebi ile ilkeyi, ülkeyi, etik ahlakı savunan her insan hem rahat konuşur hem de edepsizlik ederek algı operasyonu oluşturmak yoluyla yeniden bir kötülük üretme çabaları karşısında bu çaresizliğe acıyarak susar seyreder.

Uyandıran ve utandıran edebinden susmak ilkeli bir şekilde yurttaşlık hukuku içinde mücadeleye denir.

Hiçbir yara, kabuğu kaşınarak iyileşmez. Son uyarı ve ders cümlesi ile bu yazıyı tamamlıyorum.

🔹Önder Karaçay 🔹