Bana mektup ile bir dâvet geldi
Kaleyim, bedenim şar dedi bana
Yanımdaki kedi, mırlayıp güldü
Anladım ki kedi var dedi, bana
İcâbet icâbı haneye vardım
Kapıyı açan bir hanfendi gördüm
Beyefendi nerde diyerek sordum
Görürsen boynuna vur dedi bana
Nolur gelmediğin zamanlar ara
İçimde açtığın onulmaz yara
Senin aşkın ile düşmüşüm nâra
İncecik belimi sar dedi bana
Leblerinden böyle şeyler dökerek
Şöyle derin, derin bir oh çekerek
Birde masum gibi boyun bükerek
İçimdeki sevdan sır dedi bana
Hanfendi; bir nikâhlım var benim
Bu teklifin benim için ar senin
Nefsi emmâremin gözü kör benim
Koynuma girince gör dedi bana
Beni koyup gidemezsin, sevdiğim
Melûl mahzun edemezsin sevdiğim?
Neden buna hı demezsin sevdiğim?
Sakın görmeyesin hor dedi bana
Çabuk çıkmış dedim, elinden kına
Küfüre kapalı, bendeki vana
Anasın; bu hâller yakışmaz sana
Senin ile olmak kâr dedi bana
İmtihanı büyük olur mevlânın
Bilmem var mı bundan dahâ evlânın
Yaşayanı varmı? Sanmam inanın
Yüreğime düştü kor dedi bana
Edep, hâyâ, uğramamış semtine
Açık ifâdeyle dedim kendine
Vazgeç bundan kocan ile ol yine
Defol git buradan mar dedi bana
İSLÂMİ; Yusûf örnek almıştır
Nihâyette Züleyhasız kalmıştır
İlâhî bana imtihan kılmıştır
Dönünce; arkamdan dur dedi bana
Kayıt Tarihi : 31.8.2023 19:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!