Ebabil Kuşları Şiiri - İbrahim Yılmaz

Serbest zamanlarda insanlar
Hırslarının kurbanı olarak yaşarlar
Ayyuka çıkar gururlarının surları
Toz duman içinde dökülür ömrümüzün yaprakları
Ordular tarih yazmak için çıkarlar er meydanlarına
Aslında her şafak vakti, barışa açılan penceredir
Adalet için gerekli olan
Aşk olmayınca yüreklerde
Zaman, huzura kapanan kapılardır gönüllerde.

Ey kalbim;
Sen görmez misin
Omuz omuza yükseliyor dağlar
Gönül gönüle kucaklaşmış ormanlar
Aşk kokar dağ çiçekleri
Koyun koyuna yatar mezarlarda insanlar
Sevda şarkıları söylerken denizlerde dalgalar
İbret alamadık yıldızların intizamından
Seni anlatan şarkıları yasakladık ruhumuzda
Nefsimiz isyan etti aşka
Hani nerede kaldı candan merhabalar
Hâlbuki güneş bizi eşit kucaklar.

Ey aşk;
Biz seni doğru olarak işitemedik
Tıkadık kulaklarımızı sana
İşitemedik Süleyman mabedinin güvercin seslerini
Anlayamadık fil vak’asının ebabil gerçeğini
Sığamadık hırsımızın doymayan dünyasına
Sağanaklar halinde yağdık ölüm tarlalarına
Hakkımız olmadığı halde
Köleler icat ettik gurur saraylarımızda
Eğil de kulak ver arza
Labirent mezarlarda yatar nefsimizin firavunları.

Serbest zamanlarda
Nefsinin putlarına tapma ey insanoğlu
Kır, bükülmez sandığın nefsinin hırsını
Aşka ram ol, bir kum tanesinde evreni yaşa
Kâinat seni bekliyor, uçmaya hazır mısın
Dünya zindanına hapsetme ruhunu
Sen, kainat semasının ebabil kuşusun
Kıymetsiz bir kul olarak yaşama şu fani dünyada
Aşka pervane ol
Eşref’in meleklerden üstündür Allah katında.

Sen, sen ol bir karıncayı bile incitme
Barış çiçeklerini sula yeryüzünde
Adil ol, aşk için atsın kalbinin ritimleri
Toprağın üzerinde nefsinin kralı sanma kendini
Urartu kalesinden bakar Van gölüne nice kral cesetleri
Toprağın altına girince elbet bir gün sende duyarsın
Kızıl denizin dibinde firavun’un Musa’ya seslenişini.

Ey ebabil kuşları;
Aşk deryasından havalanıp
Uçun yeryüzünün en ücra köşelerine
Yükünüz aşk olsun, barış olsun, ekmek olsun, aş olsun
Gönüller kurun gönüllerde
İnsanı katleden elleri söküp atın yüreklerden
Haksızlıklara dur deyin
Aşkın mabedini kurun yeryüzünde
Selam olsun hakka tapan yüreklere.

Akçay – Nisan 2013