Okadarda cok yazılacak şey varki. Okadar sölenecek.
Nerden başlasak nasıl anlatsak. Nasıl duygularımızı paylaşsak
Nasıl anlasam anlatsam anlansam. Konuşmaya anlatmaya dinlemeye dinlenmeye okadar cok ihtiyacım varki.
Hep bir gizli bahçem olsa, hep benimle yaşasa nezaman yalnız kalsam,nezeman paylaşacak birşeylerim olsa hazinelerim olsa hep bahçemle paylaşsam. Ciceklerim olsa onları sulasam koklasam
hiç solmasalar. Bazen karşılıklı ağlaşsak, bazen gülüşsek. Sarılabilsem dikenlerinin acısına aldırış bile etmeden.
Gözler büyülemiştir beni herzaman. Gözlere karşı takıntım var. Neçok ta yansıtırlar gerçekleri. Keşke okuyabilseydim tüm gözleri. Bazen çaresiz kalır sözler, bazen anlamsız ve basit. Neden yaşanan duyguların ışığı hep gözlerden yansır.
Çoğu anlayamıyorum hayatı. Yanılıyorum insanlar yanıltıyor düşlerimi, kendime bile yabancılık çekiyorum. Anlayamıyorum sölenen şarkıları, gerçekte neyi anlatmak isterlerki. Ah keşke çözebilsem sü heceleri şifreleri denklemleri bilmeceleri. Sürat şelaleleri andıran bir hızlı akıntı, taşlara kayalara çarpma, girdaplara kapılma, yorulma yontulma aşınma, eriyormuyuz git gide ne. Sahi ne oluyor ya. Nereye doğru bu akış. Neden kimsenin sesi sedası çıkmıyor. Yoksa herkes benim gibi çartesizmi, yapılacak pek fazla da birşey yok gibimemi geliyor.
Ama sürekli bir çığlık sesi kulaklarımın dibinde, bazen uyuyorum daliyorum kendimi kaybediyorum, lakin her geri dönüşümde o sesle irkiliyorum. Konuşmak anlatabilmek işin zor kısmı demiştim ya, yine bocalıyorum, birşeyler anlatmaya çalışıyorum ama anlatamaıyorum. Kimin çığlığı neyin feryadı, kim bağırıyo kulağımın dibinde. Birileri bana birşeyler anlatmak mı istiyor. Sahi noluyor böyle.
Anlaşılan başıboş değilim yada değiliz. Birbirimizle alakadarız, etkiliyoruz birbirimizi. İnek olsaydım başıboş olsaydım belgesellerde gördüğümüz gibi. otlardım koşardım gezerdim akşam olurdu sabah olurdu. Nebileyim işte birşekilde geçerdi galiba. Ama farklı olan ters giden birşeyler var. Çözmek istiyorum çözemiyorum. Bazen çok acıkıyorum ama nesense yemek istemiyorum. Bana başka bir açlıkmış gibime geliyor.Susmak istiyorum hep, hiç konuşmamak, sonra bakıyorum oda çözüm değil.
Peşimde bir idam celladı beni dolandırıyor. Tenha bir köşede sıkıştıracak gibi. Sorgu suale çekip, hayatımı yargılayack gibi. Anlatamadığım gerçek kişiliğimle hesaplaşacağım gibime geliyor. Hesapsız olmamalı, amaçsız olmamalı, dağınık hedefsiz, gayesiz olmamalı hayatım. Belkide en istemediğim şeydir ot gibi, ruh gibi yaşamak.
Mücadelesini vereceğim amaçlarım olmalı. Uğruna baş koyacağım davalarım prensiplerim olmalı. Sağlam yüksek yürekli sur taşlarım olmalı. Çamurdan olmamalı, su değince eriyen, rüzgar vurunca aşınan. Ölsemde kalsamda hep benimle yaşayan kurallarım olmalı.
Günümüzde 2008 yılı itibariyle diyorum. Modern yaşayan elit denilen medyaların yansıttığı kişilere bakındığımda. Genel olarak söylüyorum; Biraz daha maddeye dayalı şekil takınılan, maneviyattan uzak ikiyüzlü takınılan gerçek duygularını asla yansıtamayan, Allahtan uzak, emirlerinden uzak, dine bağlı bağımlı olmayan bir kesim olarak nitelendiriyorum. Birçok insanımızın hayelini süsleyen, yerinde olmasını istediğimiz kişilerin, aslında en savunmasız en yalnız yaşayan insanların olduklarını düşünüyorum.
Yerden ta semanın en uçsuz derinliklerine kadar, bir lazer ışığının semaya doğru kat ettiği sonsuz yolculuk kadar, Yüce Rabbime şükürler olsun. Şükürler olsunki beni müslüman yaratmış, müslüman bir anne ve babadan yaratmış. Müslümanlığın yaşandığı yansıtıldığı topraklarda yaratmış. Çoğu kendi kendime diyorum şayet müslüman olmasaydım benim hayatım nasıl olurdu. Kesin katlanamazdım bu yüke, kesin kaybolup giderdim, asla mücadele edemezdim. Kesin intahar ederdim. Cünkü öyle anlarımız oluyorki yaşam, hayat boş geliyor insana.
ELHAMDULİLLAH yanlız değilim. Beni yaratan benden haberdar olan, rahmeti şefkati sonsuz BİR Rabbim var. Her anımı, her hatıramı, bütün değerli şeylerimi kaydediyor, benim için biriktirip saklıyor yine bana vermek için. Bana sonsuz bir hayatı bahşediyor. Işık olmasaydı güneş olmasaydı aynaların ne hükmü kalırdı, ne casibesi? Şayet görmeye layık düşünmeye layık, göstermeye paylaşmaya, yaşamaya değer birşeylerim varsa hep onun sayesinde.
Gideceği yolun sonunu görmeyenlere, düşünemeyenlere, ne için yaşadığını çözemeyenlere çok yazık.
Konuşacak fazlada birşey yok işte. Onu anlatmadıktan sonra, yolun sonunda ona varmadıktan sonra, anlatılanların yaşananların, gülmenin yada ağlamanın, mutluluğun yada özlemin, yaşadığımız yada yaşayacağımız maddi ve manevi dugularımızın ne önemi var. Ne kıymeti var, ne değeri var.Sultan Süleymana kalmayan dünya. Hayretle baktığımız pramitlerin sahipleri olan fravunlara, iki parmak işareti ile her arzularını gerçekleştirebilen padişahlara krallara kalmayan dünya, bizemi kalacak. Nekadar mutlu olabiliriz ki? Nekadar istediklerimi elde edebilirizki.
Gözlere aşığım. Sadece gerçekleri yansıtan gözlere. Paylaşmaya aşığım. Gelin nekadar güzel şeyimiz varsa paylaşalım. Mutluluğumuzu hüznümüzü, korkularımızı gerçeklerimizi paylaşalım. Yolunu yürüdüğümüz, bir adım bile geri atmanın asla imkansız olduğu,şu yolu.Birsürü kasis uçurum engellerle dikenlerle sarılı şu yolu. Yürümeme gibi bir lüksümüzün olmadığı yolumuzu birlikte yürüyelim. Birbirimize yardımcı olalım, kok kola girelim, destek olalım yardımlaşalım, kaynaşalım, gelin paylaşalım.
Yoksa herbirimiz bir köşeye çekilip, ağlaşarak sızlaşarak bağrışarak, nekadarda mutlu gözükmeye çalışsakta, içimizde gerçekte ızdırapları çekerek yürümek zorunda kalacağız.
Necokta konuşacak, paylaşacak, anlatacak duygularımız var.Gelin konuşalım.
Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.Biriktirdiklerim, kıymetli gördüklerim, hep sizlersiniz. Sizler varsanız bende varım. Sizinle duygularımı paylaştığım için tanıştığım için........
ALLAHA ISMARLADIK
Kayıt Tarihi : 3.5.2008 19:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zübeyir Kara](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/05/03/duz-yazi-paylasma-arzusu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!