Düz Yazı - Değişeceğiz Elimiz Mahkum

Nalan Uzer
587

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Düz Yazı - Değişeceğiz Elimiz Mahkum

Değişeceğiz Elimiz Mahkum

Zamanla yarişamiyor insan, öyle bir değişiyor ki yabancılaşıyor kendine...Fiziksel değişimi geçtim beyinsel, yüreksel değişimler şaşırtıyor insanı.Dünkü fikirleri ve olguları iptidai, fasit ve keşmekeş bulmak; zamanın beyin üzerindeki, menfi müspet kaçınılmaz sonuçları oluyor..Bu duruma, çevre ve insan faktörü de çok önemli bir etken tabi..Etrafınızdaki insanların tutum ve davranışı düşüncelerinizden soğutabiliyor sizi....Ya da tam tersi olabiliyor...

Değişim, bir hayalet gibi tahakküm altına alıyor beyni...Fanatik bağlantılar tutkular umursamaz bir gülümsemeye bırakıyor yerini.. Sahiplendiginiz düşünceler, duygular yüreğinizden uçup gidiyor ve sizin umurunuz bile olmuyor...Rahatliyorsunuz, hatta bugüne kadar boşa zapt etmişim diyorsunuz...

Zaman, zaman içinde yeniliyor kendini...Ve biz insanlar zamanın içinde yuvarlanirken aynı bulamıyoruz kendimizi..Değişiyoruz değişen dünya ile birlikte..Kimine göre eğri, kimine göre doğru bir değişim olarak degerlendirilse de, aslolan kendi düşüncemiz olmali tabi...

Yenilenen zaman, yenilenen düşünceler dilerim evrensel olarak hayırlar getirir hepimize... Çünkü; ne zaman duracak, ne fikirler... Sürekli değişecekler...Elbette farklı düşünceler ve paradokslar hep güçlükler yaratacak.... Ama umutlar yine de hep var olacak.

İnsanlık ve dünya; zamanın iyi bir zamanina denk gelecek inşallah🙏...

Nalan Uzer

27.11.2016

Nalan Uzer
Kayıt Tarihi : 30.11.2016 00:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Gül Başpınar
    Gül Başpınar

    Ey Can Güzeli...

    Uzun zamandan sonra adını, adımın yanında görmek, nasıl da mutlu etti beni anlatamam...
    Neden mi...

    Yıllar öncesinden duyduğum naif bir sesin, bana cesaret verip yüreklendiren sözleri geldi durdu kulaklarıma, oradan da yüreğime ve gülüşlerime yine...

    Hep hatırlarım... “Ah o aşkı sorgulayışın yok mu? Yüreğimi yaktı” deyişini...

    Şimdi ben bu cesaretle alıp bu yazını... Bak nerelere götüreceğim...
    Ama aşkla... Zevkle... Coşkuyla...

    Kim bilir... Belki de benim doğru dürüst yapabildiğim tek şeyim bu...
    Bu cümle oldum olası, kabul görememiştir bende... Ne demek... “Değişeceğiz Elimiz Mahkum”...

    Hep kaybetmek...
    Hep aramak...
    Hep... Her neyse...

    İşte o yüzden kendi adıma hep derim ki...

    “Aşktan ezilmeyi, sevip üzülmeyi,
    Hep tüketilmeyi, hak ediyor bu yürek...” Değil mi ama...

    Bu saatten sonra da benim olanı... Almayı kim deneyecekse de buyursun denesin...
    Denesin de görsün bakalım...

    Yani demem o ki...
    Ne hayat...
    Ne de aşk sanmasın... Boyun eğer uyarım bu düzene...

    Zaman zaman değil... Her zaman yendiğini sansa da... Üzgünüm daha fazlasını veremeyeceğim...

    Çünkü...
    Ara sıra değil her zaman aram bozuk olsa da hayatla... Şükür kanım bozuk değil...
    Vazgeçmem hemen her şeyden öyle körü körüne...
    Yok, benim kitabımda... Hemen teslim olmak öyle...

    Ya, Aşkla yaşatacak beni...
    Ya da, Aşk için alacak canımı hayat!

    Ama asla zafer coşkunu bırakmayacağım ona...

    Ta ki... Bu saçma düzenini bana uydurup...
    Ya, hak verecek eğilecek önümde...
    Ya da, paşa paşa çekilip önümden... Aydınlatacak tüm saflarımı aşkla benim...

    Sadece o herkesin bildiği aşk için geceleri iki kişi gerekir...
    Ya güne...
    Ya tüm bir ömre...

    Aşk buyurmuş gelmiş girmiş gönlüme... Öyle dağılır mıyım ben olur olmazlarla...
    Gecelerin bereketine katıveririz yokluğunu da...

    Hiç kimse sanmasın yalnızlık tek kişiliktir!

    Bir sorsunlar bakalım...
    Her gece hayalimi bıraktığım, hayalini bıraktığı kimdi...


    Kabul edemem... O hayaletlerin zorbalığını...
    Şimdilik kendimi zapt etmeye çalışıyorum ben sadece... Değişirse, değişsin dursun içindeki döneklerle dünya...

    “Herkes aynıyken ben farklıydım!
    Herkes fark peşinde, ben yine aynıyım!”

    Bana adam gibi aslıyla gelecekler buyursun gelsin... Gelsin otursun gönül soframa...

    Değilse... Dizerim o lokmaları boğazına... O da dokuz boğum ya... Birinde takılır kalır yaptıkları da... Kılım kıpırdamaz...

    Nedendir... O umursamaz tavırlar...
    Nedendir... O endamlar, edalar...

    Yesinler Kaf dağında... Senin o boyundan büyük burnunu e mi...

    Yüreğine sağlık... Seviyorum, kaleminin gölgesini...
    Ömrüne bereket, zamanın yanına uğrayamadığı güzellik...

    Her daim... Sevgimle...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Nalan Uzer