Ortaokul lise ve daha sonraki en güzel yıllarımı esir alan platonik aşkım…İşte aşk oydu…Onu bir kez görmek ömrüme ömür katardı o günlerde..Orta okuldaydım, henüz 12 -13 yaşım… ilk o zaman görmüştüm onu..Çok yakışıklıydı, uzun boyu, dalgalı saçları vardı..En çok dikkatimi çeken kırmızı yanaklarıydı.Elinde kitapları okul yolunda her karşılaştığımızda, yüreğim ağzıma gelir heyecandan elim ayağım birbirine dolanırdı..Liseye gidiyordu o günlerde, oldukça popüler bir öğrenciydi..Okul öğrenciler başkanı aynı zamanda lise futbol takımının kaptanı ve kalecisiydi..Hayrandım ona..Adını dahi bilmediğim bu çocukla rastlaşmak bile müthiş heyecan veriyordu…O ise farkımda bile değildi..İki melikli, gösterişsiz küçük bir kızdım..Sıkılganlığım aynı zamanda pısırık biri yapıyordu beni..Başım yerden kalkmazdı…Ama onu görünce tüm organlarım yer değiştirirdi..Kalbimin sesi vücudumun her noktasından gelir, kulaklarımda çınlardı…Aşıktım ona, seviyordum..İsmini dahi bilmediğim o yakışıklı adama aşıktım..Çocuk yaştaydım henüz, dikkat çekme gibi bir ihtimalim yoktu..O ne görebilir, ne de fark edebilirdi beni..Olsun ben onu seviyordum, beklentisizce sevmek buydu sanırım…Ben aşkı ilk ve son kez o günlerde yaşadım..Bir daha aynı duyguyu hiç tatmadım…Karşılıksız seviyordum ama şikayetçi değildim..Şiirler yazıyordum defterler dolusu…Günlük tutuyordum baştan sona o…Yıllar sonra yazdıklarımı okuduğumda, çok çocukça bir o kadar da içten buldum..O duygular her zaman yaşanacak cinsten değildi..Yaşanmadı da…
O günlere ait onlarca anı var aklımda..Şu anda beni yaz beni yaz diye yarış halindeler beynımde..
Beklentisiz, gerçek aşkın tavan yaptığı günlerden biriydi... Her gün aynıydı ya gerçi..Okullar tatildi..Lisenin maçı vardı…Arkadaşım "hemen gel maç var" demişti..O günler futbol merakım anlatılır gibi değildi..Arkadaşın evi stadyumun tam karşısında idi..Maçı terastan izleyecektik… Daha doğrusu ben o'nu izleyecektim…Deli gibi koştum…Uçar gibi merdivenlerden çıkıyordum, ayaklarım birbirine karışmıştı..Ölüm tehlikesi ile sonuçlanabilecek ama Allah'ın koruduğu bir düşme olayı yaşamıştım..Aklımda, fikrimde yalnızca o vardı..Sabah onunla uyanıyor akşam onunla uyuyordum…O ise benim farkımda bile değildi..Herkesten, her kızdan kıskanıyordum…Şiirlerim hasret, özlem, sevgi doluydu..Oysa onun zerre kadar haberi yoktu..
Yıllar geçiyordu, onun okulu bitmişti..Bir kaç yıl sonra benim de bitti..Bitmeyen tek şey aşkımdı…Ben hala onu bekliyor, hayaller kuruyordum..Daha doğrusu ben bir mucize bekliyordum..O hiç gerçekleşmeyecek mucizeyi, 27 yaşıma kadar bekledim…Hiç yılmadan aynı tempo ile çarpan kalbim, filmlerde rastlanan bir tesadüfle kendine gelir gibi oldu..Evlenmişti ve mahalleye komşu gelmişti..Karşılaştığımızda aşina geldiğimi farkettiren bir bakış vardı gözlerinde, ben ise yılların yükünü üzerimden atmanın bilincinde bir bakış ile bakıyordum ona..O "ben bu kızı tanıyorum" der gibi bakıyordu, ben ise "ben bu adama deli gibi aşıktım" diye düşünüyordum, bakışlarımın duygularımı ele vermesinden korkarak……Onun bakışlarında ilk kez, bir kadına, bır kıza bakar gibi baktığını hissediyordum bana…İlk kez fark ediyordu beni.. Bense ilk kez umutla bir mucize olup benim olacağını düşündüğüm adamın bir başkasına ait olduğunu düşünerek
bakıyordum..Gerçek bir aşktı..Tek başıma yaşamıştım..Tek başıma noktayı koymalıydım.
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta