Duyular Dünyanın Bir Anatomisi

Naki Aydoğan
1319

ŞİİR


17

TAKİPÇİ

Duyular Dünyanın Bir Anatomisi

Bir birimizin gözünden mi gireriz
Burnundan mı çıkarız
Duyu organlarımız bizim olduğu kadarda
Hepimizin de mi?
Aman kar maskemi takayım
Kimsenin ağzından burnundan girmeyeyim
Hele gözüne gözüm değmesin
Göz göze gelmeyelim
Gönülden gönle köprü kurulmasın
Ruhlarımız karışmasın
Olmadık yerde çıkartır beni, tanır
Aman tanıtır, ben bir hırsızım
Reklamım yok, yakalanmam
Çoğu insan bakış atar, çalım atar
Çal beni tanı beni taşı her yere götür beni
Ey sevdiğim kız çoğu yere götürdüm ama
Çoğu yere gidemedim
Yarım yamalak kaldım dönemem sana tam
Yuva yaptın içime bir yılan gibi kıvrılırım
İnan bana hayatım bu şehrin sokakları
Seni dolaşırım sürerim seni bu uğurda
Çıkamam ruhundan çıkartamam aklımdan
Fazla kimsenin içine girip çıkmam
Dışarıda kalırım çoğu kez, evimde
Herkesten dışarı her şeyden uzak
Ama beynimde her şey
Kalbimde çoğu zaman sen bile değilsin
Her şey sanal sana bana olmayınca
Hayvanımı doyurup ruhumu salıyorum
Kelimelerin arasından
Seni öyle düşüncelere daldırıyorum ki
Edebi yaşıyorum işte ebediyetini
Ve çokça da aldatıyorum seni bu uğurda
Seni var etmek kolay mı yoksa
Evrenin başından sonsuzluğa kadar
O bedenden bu bedene işte değiştiriyorum seni
Bir gün sarışın bir gün esmer
Çoğu zaman kumral seviyorum seni
Ama seni çirkinlerden kaçırıyorum, saklıyorum
Sen çirkin olamazsın bu toplumun suçu
Eli yüzü yanmış içi parçalanmış yara yüzü
Orasına burasına baksan çocuk yapmak istemezsin
Ah adaletsiz bu dünya ilham alamadın mı?
Garipsin be kardeşim, garip.
Milyarların olsa ne olur çirkinsin işte
Karşındakinin çirkinliği senin benim çirkinliğimiz
İşte bak Ramazan ayındayız.
Ha maneviyatını tattım yarım yamalakta olsa
Ama çok garibim ben bu Ramazan ayında
Hele bayramlarda yoksun sen aramızda çocuğumuz
10 lirada veririm 100 lirada veririm
Her şeye rağmen bir maaşımı da veririm
Aç kalırım gerekirse de çirkinlerin arasında güzel yatarım
Ama gariplik gariplik ya işte para kazanmaz
Kazansın milyar dolarları bir gün soyunur gariplik üstünden
Bir günde soyunurum.
Bu aşk uğruna senden bile vaz geçerim
Çünkü deme cahildim akıl yoktu
Boştu kafam yeni yeni terliyordu bıyıklarım
Ruhum oluşmamıştı ki seninle paylaşayım
Bir yer bilmiyordum ki doğduğum yeri bile
Memleket neydi onu bile bilmiyordum
İşte seninle öğrenmeye başlıyordum ki
Sen istemedin bende istemedim
Başka sende başka benle denedim denedim
Olmadı öğrenemedim
Hala cahilim bir kartopu gibi büyüyerek
Çok cahilim çünkü
Geçmiş yaşantılardan gelecek yaşantılara
Tüm cahilliği üzerime aldım
İlk zamanlar bir deli kendimi oradan oraya savurdum
Kafamı dağlara taşlara vurmadım ama
Odamın duvarlarına beton zeminine de
Kitaplara vurdum be akıl başıma gelir mi?
Bir taraftan okudum öbür taraftan sildim
Nasıl olur bu deme bir taraftan kitap okurken
Bir şiir okudun ya duygular aldı götürdü
Akılı fikri bir düşünceyi bazen sel gibi
Hayatım daracık kısacık bedenimde
Beni öyle bir çarptı ki tsunami şöyle dursun
Sonra yazmaya başladım ve okuduklarımı kazıdım
Daha derinden yazmaya başladım
Gerçekte dostum yok ya gelmiş geçmiş
Çoğu yazarla çizerle dost oldum.
Asıl dostları ise adı namı yazılmamış hortlaklarla
Bu yüzden kendime bile acımam eleştiririm
Yüzüne bile bakmadığım hiç bilmediğim
Adamların içine girdim ruhlarında dolaştım
Anam anam bu aşk var ya beni sanal tattırdı
Garipliğime aşık oldum kimsenin içinde de bulamadım
İsteseydin ben niye senin mecnun olmayaydım
Başka senler istedi ama başka beni bende başka ben oldum
Başka bir garip başka bir garip
Sonra garipliğimi aldım aklıma yazınsal aleme daldık
Kimse beni garip bilmez garip yokluğumuz oldu
Yazar ve yazdığı karakterlerle biz olur, duyular dünyasında
Ampulün içinde havası alınmış bir adam, yazar
Aydınlatır anca kendini garipliğini yaşamaz kaçar adeta
Ya işte böyle sevdiğim seni aldatmasaydım
Garipliğime âşık bir faşist, bir ezik, bir salak, bir aptal
Oluverirdim oldum. Oluverdim de. Hepsinden biraz değişik
Ama tamı tamına bir şey olmadım.
“Her şey olmak isterdim bir oyunda olsa bir oyuncu olmak isterdim”
İşte senin benim önümde bir halkın içinde bir milletin karşısında
Bir sahnede değil de bir beyaz sanallığın içinde yaşadım
Duyular dünyasında ben bir hırsızım
Eşyanızı çalmam garipliğinizi sırtlanırım
Ben düşüncenizi içerim sinsi sinsi dolaşırım içinizde
Çoğu zaman bakmam bile görmeyesiniz diye beni
Aynı evrende aynı dünyadayız öyle çok bakamaya gerek yok
Öyle duyulara artistlik kesilmek hiç mantıklı değil
Beyin var beyin sen bir kere düşün yeter bir kere
Duyuların etrafı kolaçan eder senin haberin bile olmaz
Duyular dünyasında yaşıyoruz bu yüzden dikkat
Yüzme biliyor musun maddesiz sanal ortamda
Telepati kurabiliyor musun hissede biliyor musun?
Emin ol kendinden be kardeşim, Emi emmi.
Bir anne bir baba bir emmi, yani amca dediğin anda
Duyular senden geçmiştir aklı eren beyinlere
Ama aşk var dedik ya kendini kandırır aşkı kandıramazsın
Aşkı terk edebilir misin gerçekten aşık olmuşsan edemezsin
Garipliğin başına kalır hadi yola giden yola uyar

Naki Aydoğan
Kayıt Tarihi : 21.5.2020 23:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Naki Aydoğan