Dumura mı uğradı, duyguların be adam;
Böyle özel bir aya, kalıyorsun bigâne?
İnan daha saygılı, Ramazan’a şu madam;
Seni gören sanacak, aklı nakıs divane!
Oruç yemek ne demek, sokaklarda be nadan?
Gayr-i Müslim bir gâvur, yapmaz senin yaptığın!
Hep yiyorsun bu haltı, ay boyunca durmadan;
Yok, mu senin âlemde, İlah diye taptığın?
Ne yolcusun ne hasta ne de sabi bir bebek;
Var mı makul bir sebep, seni muaf kılacak!
Pantolona sığmıyor, yağ deposu pis göbek;
Bu kafada gidersen, halin harap olacak!
Yetmiş hikmet derç etmiş, Hâkim Mevla’m oruçta;
Doktorlara sorarsan; birkaçını sayarlar!
Cennet ve de rıza var, oruçluya son uçta;
Şimdi açlık çekenler; orda güzel doyarlar!
Madem vardır savım da, her tür hikmet maslahat;
Öyle ise şu işten, gocunmada mana ne?
Madem yalnız açlıkla, olur nefs’te ıslahat;
Nasıl dersin akilken; bunca nura bana ne?
Riyazette yok zarar, inanmazsan dene bak!
Bir mazarrat görürsen, faturayı bana kes!
Hiç kulunu üzer mi, Rahim ve de Kerim Hak?
Otuz günü doldursan, edeceksin ona pes!
Ruhun bayram ederken, miden girer tatile;
Dilin zikre alışır, kalbin tadar huzuru!
Nimetlere bakar göz, daha bir dikkat ile
Hatırlarsın o zaman, Rabbin olan Nazır’ı!
Abdullah Toroslu
04.08.2011-Türkiye
Kayıt Tarihi : 4.8.2011 13:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!