şemsiye açtı
yağmur tıpırtılarına ağaç
rüzgârda garip mahcubiyet
yaprak döküyordu serçeler
benzi ağaran toprağa
bulanık havada garip bir sır saklıydı
Tanrı sanki boşvermişti dünyayı
umursamıyordu güneş sararmış başakları
tozlu yalnızlık sarmıştı
içe kapanan binaları
kimse gülmüyordu
ağlamıyordu da
hisleri kararmış günlerin içinden
düşe kalka geçiyordu insanlar
denizlerde bir durgunluk bir durgunluk
kılı kıpırdamıyor dalgaların
vurgun yemiş beyaz martılar
yüzü çizilmiyordu kayaların
çocukların canı vanilyalı dondurma
çilekli şeker bile çekmiyor
okul yolları ıssızlığı kedilerle paylaşıyor
sevişmiyordu kırlangıçlar çam koynunda
pencere önünde siyahlı bir kadın
usunun depremlerinde ki artçı sarsıntıları
kağıda kaleme kaydediyor
gözyaşlarını saksıda kuruyan fesleğene boşaltıyor
her hücresinde kan sıçraması
içten içe ölüyordu
isyanı tutan perdeler sustukça
kadın sarsılıyor, sarsıldıkça duvarlar çatlıyor
oda buram buram hasret kokuyor
kimse gülmüyordu
ağlamıyordu da…
19-02-2013
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 19.1.2014 11:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğine Sağlık./n.a.
TÜM YORUMLAR (1)