duvarın ardındaki çocuk
elleriyle perdelerken güneşi
gölgesinin saat on iki yönünde
topun peşinde koşturan
kısa pantolonlu yaşıtlarının
arasından geçip gittiğini
yanağına vurulan bir tokat gibi hissedecekti
hayatının, okul arkadaşının yakasına iliştirdiği
bir öpücük kadar düzensiz ve kirli geçeceğini
daha on üç yaşında
saat on iki yönünde duran
rüzgar güllerinden fark edecekti
ve fark ettiğinde ise her şey için
artık çok geçtiğini
ellerinde rüzgar gülleri ile dolaşan
kısa pantolonlu çocukların
çığlıklarından öğrenecekti
uzun replikler arasında gidip gelen
yaşlı bir adamın tesbih tanelerinden
saat sekiz yönüne dağılan
okul arkadaşlarına kadar
bu hayattan alacaklı olduğunu
boğazına bir yıldırım gibi düşen
hıçkırıktan öğrenecekti
tersine akan bir çağlayanın tam ortasında
suların durulmasını bekleyen bir balık gibi
ölümü bekleyecekti
sudan çırpınıp çıkan hür bir şiir gibi
son nefesini verecekti
duvarın ardındaki çocuk
elleriyle perdelerken güneşi
üç heceli bir kelimeydi yalnızca lösemi
Kayıt Tarihi : 15.11.2013 10:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!