Duvar Şiiri - Selma Liman

Selma Liman
31

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Duvar

yılar önce hiç deprem olmayan bir şehirde aniden bir deprem yaşanmıştı her yer toz dumana karışmıştı herkes sokaklara ve de caddelere koşmuşlardı kimisi de yıkılan evlerin altında kalmışlardı herkes kendi ailesini kurtarmaya çalışırken bazıları da enkazın altında çığlık çığlığa bağırken kimse onların sesini durmazdı düzenlerin sesleri ambulansların sesleri vardı ve de insanların çığlığı varken enkaz altındaki insanlar vardı onların sesleri kitmiyordu kimseye itfayelerin bir evin önüne gelmişti orada bir çocuk sesi geliyordu hemen harekete geçtiler çok geçmeden çocuğu enkazın altından kurtarmışlardı ama tüm ailesini kaybetmişti bir tek o yaşama tutulmuştu engelli olduğu halde ama artık yanlızdı bir başınaydı ne yapıcaktı kimsesizdi nereye gidicekti ki kime el açıcaktı kimsesi yoktu bu dünyada ailesinden başka kimi vardı 2 3 ay geçmişti çocuk illeşmişti çocuk artık tek başına yaşamayı öğrencekti bir ev bulmuştu bulduğu ev ise yıkık döküktü orada bir oda sağlam kalmıştı öteki tarafları hep yarı yıkık döküktü hep o oda da kalıyordu ne ışık var nede penceresi vardı penceresini kapatmışlardı kapıyı da kapatıyor hep orada kalıyordu dört duvar arasında hiç konuşmadan yemeden içmeden kalıyordu herkes biliyordu o evde kaldığını herkes gelip görüyor yiyecek ve su gediyordu insanlar olmasa oydan kalkıyordu yiyecek olursa yiyor olmazsa yemiyordu hep karanlıkta otuyor hep düşünüyordu bu çocuk bir genç kızdı kadınlar gelip onu gidiyor yıkıyor temizliyor öyle gidiyorlardı kızın bir ismi bile yoktu belgim de vardır ama kimse bilmiyordu kendiside bir şey anlatmıyor bayanlar bu genç kızı çok seviyorlardı çok güzeldi çok iyi biriydi konuşmuyor ama herkese iyi davranıyordu bir sure geçmişti mahallede karışlık olmuştu bir süre kızın yanına gelemiyorlardı genç kız bir süre yanlış kalmıştı ve aç susuz kalmıştı onun için de hiç fark etmezdi zaten deprem de tüm ailesini kaybetmişti oda ailesi yanına gitmek istiyordu ama bir türlü gidemiyordu mahalleye birileri gelmişti sesleri geliyordu genç kıza imam gelmişti bu imam mahalleye atanmıştı birde cami yapmışlardı bu mahalle çok değişmişti ama genç kız hep aynıydı deprem olduğu günden beri öyleydi hiç değişmemişti suskun bir edayla bekliyordu sanki ölümü bekler gibi hali vardı mahalle çok karışmıştı genç kızı unutmuşlardı aç susuz dört duvar arasında yaşıyordu imam ev ararken birden bire o eve geldi içine girdi etrafı gezerken genç kızın olduğu odaya yaklaştı ve kapıyı açtı bir de ne gösun karşısında bir genç kız çok güzel bir kız duruyordu imam seslendi kimsiniz burada ne arıyorsunuz genç kız hiç bir tepki vermemişti komşular imamın o eve girdiğini gördüler ve onlarda girdi birden aklarına genç kız gelmişti çok korkmuşlardı bir şey oldu diye hemen kızın yanına geldiler imam sordu bu kız kim kimin neysi hiç konuşmuyor komşular dediler o yılardır böyle hiç konuşmaz dediler depremden beri böyle suskundu ailesini depremde kaybettiğinden enkazın altında kaldığından beri konuşmaz buydan hiç ayılmaz bireye gitmez biz bakardık bu aralar unuttuk onu dediler imam adı ne peki adı da yok bilmiyoruz dediler evi nerdeydi peki deprem olmadan dedi komşular buydan biraz uzak dediler imam ben araştırım dedi genç kıza yaklaştı benim adım Yahya dedi gene gelicem tamam mı imam komşulara dedi ki burayı yelleştirin yatak koltuk halı filan getiricem Kıyafette alırız bu kıza yazık dedi çok geçmeden Yahya geldi genç kızı Çıkarttılar çok zor olmuştu onlar için ama Çıkartmışlar Yelleştirdikten sonra bazı yerlerini yeniden yapmışlardı ev eve benzemişti genç kız etrafa öyle bir baktı ki birden bire fenalaşmıştı etrafa saldırıyor adeta delirmiş gibiydi anne diye çığlık atmaktaydı imam onu görünce çok üzülmüştü hemen yanına koştu ve alıp bir hastaneye koştu doktorlara her şeyi anlattıktan sonra tedavi görmeye başladı aylarca yılarca geçti artık İlleşiyordu yavaş yavaş hem de konuşmaya da başlamıştı ama ismini kimse bilmiyordu öğrenememişlerdi herkes ona duvar diye çağıyorlardı zaten duvar gibi olmuştu çok mutsuzdu ve hiç kimseyle fazla konuşmazdı imam bu genç kıza alışmıştı sevmişti genç kız da imama alışmıştı yılar geçiyordu imam ve genç kız evlendiler uzun zaman geçti bu şehirden gittiler başka yerde çok daha da mutlu olmuşlardı ama onları öyle bir tehlike bekliyordu ki hiç haberleri yoktu bile birden bire başlarına gelebilirdi felaketlerin en büyüğüydü ama kim bilirdi ki onları bulacağını yılar geçmişti ve duvar ın bir çocuğu olmuştu duvar sa çok hastalanmıştı Yahya onu kaybedeceğini anlamıştı ve bir kaç gün geçti duvarı kaybetti çok acı çekiyordu ve çocuğunu kucağına alıp sımsıkı sarılmıştı öyle sarılmıştı ki duvarın kokusunu alıyordu sanki imam Yahya çocuğunu alıp kaybolmuştu etrafta kimse görmemişti onu yılar geçiyor hala haber alamamışlardı imam kızıyla birlikte yaşamaya devam etmeye başlamıştı kızı büyümüş aynı annesine benzemişti adını da duvar koymuştu

Selma Liman
Kayıt Tarihi : 12.7.2014 10:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selma Liman