Dut zamanıydı
Hepimiz çocukluktan çıkmış büyümüştük artık
Beni kapılarda az bekletmedin dedi
Mutlu oldun mu bari
Ne annem gördü ne babam diyordu öksüz gelin
Al benden de o kadar dedim
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
İşte 'zaman' böyle bir şey.. Adı konur.. Yoksa 'hava gibi' olurdu o da.. Ne görünür, ne bilinir, ne de anıların güncesinde yer bulurdu kendine..
'Dut Zamanı...'
Dut var da, gölgesi, tadı yerinde meyvesi var da ondan... Buluşma yeri üstelik... Dalları kadar konuşur... Her dalı kimleri ağırladı üstünde kim bilir?
Mekan köy...
İhtimal tenhadır... Hele yazın.. Herkes işinde gücündedir... Sadece ziyaretçileri tadını çıkarır o sessizliğin.. Koyun melemeleri, horoz ötmeleri, köpek havlamaları bozar biraz o sessizliği...
Sıcaktır da... Aranır 'koyu gölgeli' bir ağaç.. Duttan iyisini nereden bulacaksın? Avuç ortası kadardır, mat yeşildir yaprakları... Gölgesine bir oturan bir daha arar...
İşte köyün ziyaretçilerinden üç arkadaş.. İki kız, bir erkek...
Denge baştan bozuk.. İkiye iki olaydı ne vardı? Gerçi gönül ferman mı dinler, bakarsın erkeklerin ikisi de bir kıza, yada iki kız aynı erkeği sevebilirdi yine..
Ama üç olunca, kızlardan birinin açığa çıkması kaçınılmaz!
Manzara bu...
Olanlar şiirde açık ve net...
Sedat'ı iki kızda seviyor ama... O ancak birini.. İkisini de sevse, çıngar hazır! Firuze zeki, güzel bir kız... Sedat'ı çok sevdiği belli.. Ama aksilik bu ya, Sedat Nurten'e ilgi duyuyor... Nurten'in ise o tarakta bezi yok ya da duruşu öyle, 'burnu azda havada' gibi..
Az derine inince durum hiçte öyle değil... Nurten, Firuze'yi düşünüyor, onun narin ve kırılgan yapısından dolayı incinip hasta olacağından endişeli.. Bu nedenle Sedat'ı sevse bile, ilgisiz gözükmeye çalışıyor, hatta ikisinin arasını yapma telaşına düşüyor...
Demek ki kişi, göründüğü gibi olmuyor...
Uçarı, şımarık bir dış görünüşün altında ne ince, ne kadar zarif bir kişilik yatıyor..
Dış görünüşe aldanmamak gerek...
Bu da kanımca şiirin mesajı...
Öykü tadında, sürükleyici, sade ve içten bir dille yazılmış şiir... Değerli şairenin 'tarzına' uyan...
Çok güzeldi Nimet Hanım, kutlarım, Efendim..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta