Evimizin önündeydi.
Cıvıltılı günündeydi.
Sanki köy düğünündeydi,
Neşen boldu dut ağacı.
Bilen yoktu, kaçtı yaşı?
Gördü kaç baharı, kışı.
Eşi, dostu, arkadaşı,
Bizi bildi dut ağacı.
Tırmanırdık, sarılırdık.
Yuva yapar kurulurduk.
Çıka, ine yorulurduk,
Bize yoldu, dut ağacı.
Kuşlar konar ötüşürdü,
Yere meyve düşürürdü,
Gaga vurup bölüşürdü,
Tadı baldı dut ağacı.
Dalı vardı dörtlü çatal,
Sanki yuva yapmış kartal.
Yaşananlar şimdi masal,
Hayal oldu dut ağacı.
Dut ağacı, dut ağacı,
Günler geçti tatlı, acı.
Çocukluğun hoş andacı,
Sende kaldı dut ağacı.
Kumkuma başında esen,
Sensiz kaldı şimdi mesken.
İflah olmaz seni kesen,
Bu bir züldü dut ağacı.
Kayıt Tarihi : 20.11.2020 11:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Baba ocağımızın önünde bulunan çok büyük bir dut ağacımız vardı. Bir gün kesilmiş olarak görünce çok üzülüp bu şiire başlamıştım, nihayet tamamladım. Sevgiyle kalın.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!