ağır bir kütlenin altında uyandım bir ağustos sabahına
yoğunlaştırılmış demir parmaklıklar arasından
son güneş ışığını yakalamaya çalışırken
dünden sonra ancak bugün olabildi; yarınım meçhul
hasretime paravan çekilmiş tam kapalı ceza evinde
hücremin küflenmiş duvar diplerinde eğleşiyorum
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Düşünüyoruz susuyoruz , susuyoruz düşünüyoruz ........eylem zor iş iyi ki şiir yazabiliyoruz , değerli şairime saygıyla + + ........asena
bu aslında ülkemizi yane türkiyeyi anlatıyor.düşünce özgürlüğünün olmadığı düşüncesini ifade edenlerin sonucu hapishane olduğu türkiyede insanlar küflenmiş duvar diplerinde hasretlerine paravanlar çekiliyor.bugelişmemiş yarı gelişmiş olan demokrasinin insan haklarının olmadığı ülkelerde çokça yaşanan dramatik olaylardır. düşünceden korkan fikirlerin tartışmasından korkan sanattan korkan şiirden korkan bir statukonun içinden bocalayıp duruyoruz.adı demokrasi olan, ve kendisinin olmadığı baskıcı diktatör statükonun zencirini kırmaya çalışanların akıbeti ne yazıkki ceza evi oluyor. kaleminize sağlık şair yüreğiniz var olsun sayın şaiirim. saygılarımla
Susmayıp da ne yapacağız.İsyan mı edelim.Şairsen çala kalem yazacaksın.Bu da bir nebze sıkıntıları gideriyor.Kutluyorum.Tam puanla selamlıyorum değerli kardeşimi
Sevmediğimiz ne var? Aslında biraz da onu düşünmeli...
Galiba 'bize her şey yakışsın, her yol bize mubah sayılsın', başkaları ister ezilsin, ister 'mazgal deliklerinden' nefes alsın, dünyada bizden ötesi de var mıdır diye düşünmeyelim, böyle bir yüke girmeyi sevememişiz bir türlü...
Sevilmeyi, takdir edilmeyi pek sevmişiz de, 'sevmeyi' pek becerememişiz, hele takdir etmeyi 'kıskançlığa yeğlemişiz', bu da ayrı bir gerçek...
Galiba biz 'özgürlüğü de' tam olarak sevmemişiz, daha doğrusu benimsememişiz... Eğer sevseydik, neden 'susmayı', neden itiraz etmeyi, neden hakkı ve adaleti savunmayı matah biliyoruz, sormazlar mı adama?
'Düşünmeyi sevmeyen...' Düşünemeyen, sadece düşünür gibi yapan neyi sever, neden hoşlanır, orası da muamma ya....
Kutlarım bu güzel şiiri ve değerli kardeşimi....
'Düşünüyorum, öyleyse varım.' Düşüncenin ezikliği altında kalmanın zorluğuyla düşünceyi açığa vurmak gerekir. 'Susmak altındır', saygıdandır. Ancak bir yere kadar susulur. Düşünmek ve susmak, asla korkaklık değildir, öfkeye dönüştürülmemelidir. son günleri açık bir dille kaleme almışsınız, çarpıcı olmuş. Emeğine, yüreğine sağlık. 10 puan, ant.
İbrahim hocam aynen biz hep düsünüyoruz ve sonunda susuyoruz artik ve oyle bir millet olduk genel olarak. Hindi gibi!! Düşünüyoruz sadece. Yüreginize kaleminize saglik harika bir siirdi hocam.++
hasretime paravan çekilmiş tam kapalı ceza evinde
hücremin küflenmiş duvar diplerinde eğleşiyorum
Duygu yüklü güzel çalışmanızı kutlarım usta kalem, saygı, sevgilerimle.
Yüreğine sağlık hemşehrim,beğeni ile okuduğum güzel bir şiir,tam puan ile antolojimde.
Dizelerin sesi çok kuvvetli..Düşündüren sorgulatan bir şiir okudum kaleminizden..Muhteşemdi...Yüreğinize sağlık. Saygılarımla..
candan tebrikkkkk
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta