Düşündüğünü Yapmak Şiiri - Önder Karaçay

Bankada işe başladığım yıllarda kafamda ülkemize kast edenler kimler, nasıl yapıyorlar ve bunların hakkından nasıl gelirim düşüncesi vardı.

Bütün yaşam mücadelem Mustafa Kemal Atatürk'ün yarım kalan devrimini tamamlamak üzerine bir düşünce ile başlayarak bugünlere geldi.

Sadece düşünmek yetmez. Sadece eylem yetmez, sadece eleştiri yetmez. Çok yönlü bir hazırlık süreci geçirdim. Devrim sonrası neler yapılacağına kadar.

İlk önce düşmanı çok iyi tanımak gerekiyor.

İçlerine girdim. On yedi yıl niyetimi belli etmeden sabırla daha fazla suç işlemelerini görmek, bu konuda bilgi ve belge topladım.

Zamanı gelince de kendi ayaklarına kendi kararları ile kuşunu sıktılar.

12 Eylül 1980 tarihinde dokuz yaşında bir çocuk iken ben bu silahın arkasında kim var onu bulacağım ve hesabını soracağım diyerek başladığım yapma süreci 12 Eylül 2012 tarihinde başka bir evreye evrildi.

Artık eylemin yöntemi değişmişti.

Kitap kılığında gemi, gemi kılığında kitap çabam hemen başladı.

İçimden gelen sesi dinledim.

Devrim yapamazsın diye eleştiren hiç kimseyi dinlemedim.

Herkes uyurken uyutulmuş iken ben tek başıma gece gündüz bugünlere hazırlık yapıyor çalışıyordum.

Hiç kimseden destek görmedim destek talep etmedim.

En küçük bir zarar görmesini istemedim.

21 Aralık 2015 tarihinde gemi kılığında kitabım Mobbing Bank Türk Fırtınasını susuz şer denizi sosyal medyada tanıtmaya ve yazmaya başladım.

Zulmü herkese duyurmak vakti gelmişti.

Devrim yaşamın akışı içinde bir olgunlaşma sürecidir.

Bir günde devrim olmaz.

Karşı yıkımın yetmiş beş yıllık kötülük adına organize ve çok yivli bir çabası vardı.

Karşılarına tek başıma işte bu donanım ile çıktım.

21 Aralık 2015 tarihinden en uzun gecede Türkler için yeniden doğumun olduğu bir gece olduğu için o güne ilahi bir sırrın tecellisi olarak denk geldi.

21 Ocak 2016 tarihinde Mahşer Tufanı ve Canlı Ölüler İbreti yaşanmış zalimlerin en tepede bulunan biri ibretin delili olarak canı yüce Gök Tanrı'nın kudreti ile alındı. Geriye kalan yeryüzünde ne kadar zalim varsa hepsi kalpleri karartılarak canlı ölülere dönüştürüldü. Yaşattıkları zulmü yaşamaları olarak ibretin bir parçası olarak süre verildi. İnsanlık bu çetenin yeryüzünde sonu gelmesine ikna olması için bunların zulmünü artırmaları gerekiyor. İsrail terör örgütü işte bunun ispatı olarak çocuk kafası keserek bunu kendi yaparak ispat etti.

Sonra bunu duyurmaya başladım.

Sürekli engellendiğim sosyal ağlarda ülkemiz insanı hariç dünyanın her yerine ulaştım.

Hala dünyada ülkemizden daha çok merak ediliyor ve okunuyorum.

Ülkemizde ki zulmün bu kadar uzama sebebi budur.

Sürekli kendisinin yapması gerektiğini başkanlarının yapmasını bekleyen bir toplum ancak zulmünü uzatır.

Nitekim öyle oldu.

Düşman harekete geçti.

15 Temmuz ile ülkeyi tek bir kişiye teslim olmasının yolunu açtılar.

2018 sonrası ipin ucunun kaçağı ve ekonominin yaşam pahalılığı dayatması ile zayıflatılacak, toplum bunaltılmış bir vaziyette nihai hedeflerine ulaşmış olacaklardı.

Bu süreç toplumun uyanmasına katkı sağladı.

Muhalefet bu zihniyete hizmet edecek şekilde dizayn edildiği için toplum için hiçbir zaman umut olmadı.

Masa ihaneti Anayasa ile son darbeyi mecliste vurmak amaçlı bir niyetti.

Mayıs ayında yerel seçimler sonrası hemen Anayasa için harekete geçer geçmek takos koyma vakti gelmişti.

Mayıs ayında tüm siyasi partilerin oyu eşi benzeri görülmemiş eylemim ile büyük kayıp yaşadılar.

Bir müddet sonra meşrulukları tartışma konusu olacak.

Toplumda hiçbir siyasi partinin karşılığı kalmayacak.

Halk tek seçenek kalacak.

Partisiz yönetim seçimlerinin yapılmasının altyapısı kendiliğinden gerçekleşmiş olacak.

Yaşattığını yaşamadan bitmeyecek olan zalimler her kötülüğü deneyecekler devrim gerçekleşmesin diye.

Karşılıksız para balonu tefeci bankacılık düzeni kamulaştırma kararı ile çökünce devrim olduğunu herkes anlayacak.

Herkesin tefecilere hizmet ettiği bu zalim düzenin kırılma noktası bankaların bir kısmına el koyma geriye kalan tüm bankaların devrimin amacına uygun yapılandırma süreci ile devam edecek.

Yarım kalan devrimi tamamlamak adına bir ömür harcadım.

Yedi geldi tüm ailemi ihmal ettim bu konuda en küçük bir taviz vermeden bugünlere bu asil mücadeleyi bir bayrak olarak Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri ve ona olan borcum gereği yaptım.

Bugün sadece üç beş trol dışında devrime son yirmi yılda bu zihniyete oy verenler dahil itiraz eden kimse yok.

Tefeci düzenin yıkılmasını istemeyen insan çok yakında kalmayacak.

Çünkü kapitalizm Anadolu'da yıkılacak.

Bize yetmiş beş yıldır yaşatılan zulmün de kendisinin bilgisi dışında kendi sonunu getirmek gibi bir görevi vardı.

Yeryüzünde adaleti yok etmeye kimsenin gücü yetmez.

Türk varken hiçbir kimsenin gücü yetmez.

Yapan bir Türk dünyaya bedeldir.

Eleştiren, boş konuşan, seyreden ve engel olacağını sanan herkes bu zulmün bir destekçisi, doğrudan ya da dolaylı ortağıdır.

Tarihi derinliği olan Türk devletinin ve tarihi derinliği olan Türk ulusunun sonunu getirmek mümkün değildir.

Sonu gelen Türk ulusu ve Türk devletine ömür biçmeye kalkanlardır.

Türk devletinin yalan din adına kurulmuş bir terör örgütünün çıkarlarına hizmet etmesi son bulmuştur.

Bu ihanete tarihi ve ibretlik bir ders dünyaya bedel o Türk tarafından verilmiştir.

İpe un serme siyaseti tarihin çöplüğüne atılmıştır.

Enkazı kaldırmak bir o kadar zor bir süreç olacaktır.

Yeryüzünün küresel çetesinin ve daha önemlisi yetmiş beş yıllık bir ihanet sürecinin ülkemizde ki işbirlikçi tüm taşeronlarının ipliği pazara çıkarılmıştır.

Son söz;

Düşünmekten daha değerlisi düşündüğünü yapmaktır.