Düşünce-ruh-akıl Ve Atatürk!

Evrende her şey enerji ile hareket eder
İnsan da öyle..
İnsan, hareket etmenin yanı sıra, düşünür de..
Beş duyusu ile çevreden edindiği bilgileri depo eder,
yani belleğine yerleştirir. 0nları yeniden değerlendire-
bilir, yorum yapar, yeni düşünceler üretir..
Bu yeni düşünceleri emeğiyle, göz nuruyla yeni dü-
şüncelere, yeni maddelere dönüştürebilir….Bir nevi
icat yapar
..İnsan bu işi, kendisinde var olan, bilgiyle yüklenmiş,
enerji ile gerçekleştirir...İnsan bu enerjiyi yediği be-
sinlerlerden alır..Besinlerdeki enerji ise besinlere gü-
neşten gelir…Kaynağı FÜZYON reaksiyonu olan ,hidro-
jen atomlarının helyum atomlarına dönüşmesi sırasın-
da ortaya çıkan bu nükleer enerji ,GÜNEŞE, evrenin
yaradılış olayı olan büyük patlama (BİG BANG) ile
gelmiş olup, kütlenin ,enerjiye dönüşme mekanizma-
sı ile ortaya çıkmaktadır..Yani büyük patlama sırasında
enerji yoğunlaşarak hidrojen atomlarını oluşturmuş, ter-
sinir reaksiyonla hidrojen atomları helyum atomlarına
dönüşürken de ,kaybolan kütlenin karşılığı olan enerji
GÜNEŞ ENERJİSİ olarak açığa çıkmaktadır.…
Büyük patlama nasıl olmuştur? sorusunun cevabı ise
şimdilik, -zıtların birlikteliğindeki yaratıcı- adıyla başka
bir makalemizin konusu olacaktır.
İşte, insanoğlunun bilgiyle yüklenmiş bu enerjiyi kullan-
ma yeteneğine AKIL diyorum ben..
Bana göre akıl;
sahip olunan düşünce enerjisini doğru kullanma yete-
neğidir..Bu enerji doğru bilgilerle yüklenmişse akıllı
insan, eksik ya da yanlış bilgiyle yüklenmişse daha az
akıllı insan ortaya çıkar..
İnsan,sinir hücrelerinden oluşmuş beynin belli bir böl-
gesinde, bilgileri depo edebilme ve depo ettiği bilgeleri
yorumlama ve yeni düşünceler üretebilme yeteneği-
ne sahiptir..Bu bölgeye düşünme Merkezi denir.. Bilgi-
leri depolama ve yorumlama yeteneği düşünce merke-
zine yaradılıştan(Fıtrattan) verilmiştir.
Bilgileri depo etme ve kullanma yeteneğine sahip olan
DÜŞÜNCE MERKEZİ doğru bilgilerle doldurulduğunda ,
doğru bilgiyle yüklenmiş bu enerjiyi kullanan insan akıl-
llı insan olur.
Doğru bilgi, insanoğlunun beş duyusu ile elde ettiği bil-
gidir..Bu bilgi deney, gözlem, araştırma ve incelemeler-
le elde edilir..En doğru bilgi budur çünkü, insanoğlunun
var olduğu çevreye ve evrene uyum sağlaması ve varlı-
ğını sürdürmesi için gereken bu bilgileri edinme yolu
olan BEŞ DUYU , insanoğluna Yaradan tarafından do-
ğuştan verilmiştir..
Bu yüzden eğitimde , bireylerin bilgiyle yüklü bu enerji-
yi kullanabilme yeteneklerini geliştirmek gerekir.
“Çocuklara hazır balık yemesini değil ,balık tutmasını
öğretin “ demek, onların düşünce merkezine doğru bil-
giler yükleyin ki çocuk, akıl yürütme yeteneği ile doğru
düşünebil-sin;doğru düşünceler üretebilsin; doğru so-
nuçlara ulaşabilsin” demektir…
..Beyin ,tıpkı bilgisayar gibi çalışır...Belleğinde bilgi yok-
sa doğru işlem yapamaz….doğru düşünemez…Size doğ-
ru cevap veremez, doğru bilgi üretemez
..İyi bilgisayar hafızasında çok bilgi olan ve bu bilgileri kul-
lanabilen bilgisayar değil midir?
Örneğin; ATATÜRK AKILLI ADAMDI, aynı zamanda ZEKİ
idi..ZEKÂ, aklı, yani düşünme yeteneğini kullanabilme HI-
ZIDIR. Bilgileri çabuk kullanan zeki, geç kullanan daha az
zekidir
Atatürk’ün AKIL ENERJİSİNİ DOĞRU VE HIZLI KULLAN-
MA YETENEĞİ ÜSTÜNDÜ…Çünkü yaradılıştan iyi bir dü-
şünme merkezine sahipti ve çok bir iyi eğitim görmüştü
ve çok okurdu….Yetiştiği çevre de eğitimli bir çevre idi..
Düşündü, üretti, yine düşündü,yine üretti …
Bedeni toprak oldu ama düşünceleri ölmedi
Düşünceleri yaşıyor..Çünkü var olan enerji yok olmaz.
Bilgiyle donanmış düşünceler topluluğuna da
…………………………………………………....RUH diyorum ben
Evrende enerji yok olmadığı için bilgiler topluluğu olan
enerji , yani ruh ta yok olmaz..
Haliyle AKIL yok olmaz..Ne zaman ki sahip olunan enerjinin
bilgi üretme yeteneği bozulur..Akıl kaçmış, akıl yitirilmiş
olur…Aklını kaçırmak deyimi ,sanırım bu olayı anlatmak-
tadır..RUH ise , bilgi ile yüklenmiş bu akıl enerjisinin top-
lamıdır…Bu yüzden akıl=ruh hep vardır..yok olmaz.
Aklını kaçıranın ruhu da kaçmış ya da ruhu bozulmuş
olur.
Ama akıl da ruh ta vardır..
Bedenler ölür ama ruhlar ölmez!
Bedenler çürür ama ruhlar çürümez!
Düşünmeyen adamın zayıf bir düşünme enerjisi vardır..
Yani o kişi zayıf ruhlu bir insandır..
Mustafa Kemal Atatürk’ün
“Beni görmek demek yüzümü görmek
……………………………………………………….....demek değildir
Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız
bu kâfidir“ sözünün anlamı budur
NE MUTLU RUHU OLANLARA,VE RUHUNU YÜCELTEBİ-
LENLERE!
*