Platform kürsüsünde konuşanlardan, tv haberinden sadece, alıntı olarak şu bölümü aldım düşünmeye, kendimce: ‘Batılının iflas etmesine faiz neden olmuştur, faiz sömürge olduğuyla ahlaksızdır. Batılı iflas eder diyen, daha çok bekler, çünkü Batılı çökmez’ denildi.
Fikrin kendi içinde çelişkisini düşünmekten es geçeyim de, Batılı çökmez konusuyla ilgili olarak: kullanılmış, yani endüstri eskilerini, silah eskilerini satan Avrupa yenisi için yatırım kaynağını çöp satıcı olarak sağlarken, satın alan acaba ne konumdadır, bir düşünülmeli. Bir ülke çöksün de öbürü yükselsin diye bir sıralama değildir siyaset, olmamıştır tarihlerde de. Biri çökerse öteki yükselir diye mi beklenir acaba siyaset denilen kavramlarla? Bu ne mantığıdır diye bir düşünülmeli. Onları krize sürükleyen uygulamalarını niye öteki ülkeler de uygulamalı acaba, anlaşılması hoş bir mantık olmadığıyla veya bu gerekliliği bir düşünmeli. Batılı çöküntü tecrübelendiyse, bütün çare denemesiyle de başarısızlık göstergelediyse, o başarısızlığı yaratan uygulamaları, acaba niye köle muamelesi gibi başka ülkelere emirvarilik edilmeli ve bunu sistem diye üstlenecek ve uygulayacaksın diyerek üstelik?
13. maddede Türkiye’yi nükleer enerjiye teşvik kınanmalıdır. Bir İslam teşkilatı maddesi de vardı, açıklanmalı, tanıtılmalı içerik olarak anlamı. Bu çalışmaları kutluyorum, ancak: Orduyu çözmek demek ne demek? O ne biçim maddeydi öyle? Benim bir canım bir de Allah’ım var. Ordu bu canım işte ve Allah aşkı soluyan bu canım yine. Bütün kaleler zaptedilmedi demeye zorlandırılan ülkelerden resimler hoş değildir sanıyorum.
Gazeteciler gezgin mimar, mimarlar yapılayandır
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta