İki kollarının arasından gelen huzurun,
Yüreğime doğru gidişine vurgunum..
Ne giden farkına varıyor kırdığı dalın kanadığını,
Ne kalan anlıyor zamanın sarkacında takılı kalanı..
Kaybolma gözümün önünden
Ey sevgili günler geçer, aylar geçer yıllar geçer, geçmesinede ama,
Sen hiç geçmeyecek ve asla bitmeyecek kadar yüreğimdesin
Ey gülüşlerine yandığım YAR..
Sesine yüregine kurban olduğum
Sevmeyen ne bilsin yürek yangınını
Kimseler seni seviyorum demesin bana,
Dillerden dökülen sözler yalanmış,
Yüzüme dahi bakmasınlar hatta,
Sever gibi görülen gözler yalanmis..
Sanmaki acıyla yeni tanıştım,
Geçmişi yırtık cebimden çıkarıp,
Dipsiz kuyulara, atasım var
Zaman bana hiç acımadı,
Geçmişe inat güleceğim..
GÜL KOKULU ANNEM
Yağmur yağsa diyorum
Gök gürlese, uzun uzun yürüsem
Yüzüme aksa kirpiklerim
Avucuma alsam yüzümü
Ben gidersem
Yüreğin üşür, buz keser
Ben gidersem, bin parçaya bölünür dağılırsın,
Ben gidersem sen ölürsün, ben ölürüm..
Bu yürek mühürlü sana
Hangi kilit acar kırk kilitli kapıyı,
Buz kesmiş demirler ardında,
Gecem gündüze karıştı..
Kaç mevsim geçti ama,
Güneş hiç ısıtmıyor..
Nasıl bir sevdasın böyle anlayamadım..?
Gücüm de tükendi sevdam da
Kalbim nasıl dayansın bu ağır yüke,
Yokluğunla yandım, yandım ağladım..
Yok muydu taş kadar hissem,
bassaydın ya bağrına.
Yıkılmak binaya mahsus değildir ki
Senin bir cümlene bin kere yıkıldığıma kefilim ben..
Bana öyle ders verdin ki;
Kitaba yazsam roman olurdu seni..
Gençliğimin yabancısı oldum..
Bir ihtiyar besliyorum yüreğimde..
Kırıldığının peşinde, hiç kırdım mı..?
Ömrüme ekilmiş çeşit çeşit hüzün
hasat vakti geldi..
Kalbimde öyle bir sızı ki..
Hayırlı olsun