Günlerdir üzerinde düşündüğüm ve zaman zaman kendimle çelişip kavga bile ettiğim anlarımdan biriydi yine bu günkü KALABALIK GELİŞLERİ ruhların)
Teker teker gelseler neyse de, sağımdan solumdan, önden arkadan zayıf gördükleri her boşluğuma vurmaya başladılar. Hani kavgayı da tekniğiyle biliyorlar doğrusu. Yani doğruya, doğru. Bazen,gelişmiş teknik yerine, ara da bir tekme bile attılar beynimin sol yerine. Yaralıydım, gece kâbusları hep bu yüzden uyutmaz beni, HUYSUZ ve AKSİ bir uyanışla tüm günün içine, hem de şairin şiirindeki hırsız gibi MIÇTIM ortalık yerine düzeninizin diyerek uyandım..
Bir ara tam toparlanır gibi oldum gülümsemek için, haa bide baktım tüm yeni ve parlak eşyalar bana gülümsemiyor mu? Ağır ağır ama bağırmadan toparlanayım dedim. Kendinden emin adımlar ve duruş ile bir iki yumrukta ben salladım, boşa vurmak canımı daha çok acıtıyor, bari dedim duvarlara vurayım, bu kez de iki elim bilekten sızlamaya başladı.
Sonra düşündüm; düşünce ile ellerimiz arasında ne gibi bir bağlantı var da, düzen kendine karşı her düşünceye kilidi önce ellerimize vurarak kısıtlar ki?
Yani kendi kendime bile ceza verirken ellerimin ne suçu var?
Eeeeeee eğer bende bundan sonra iki elim KIÇIM da ağam vari voltamı atmasan egemen caddeleriniz de.
Ve tükürmesem caddenize, sokağınıza,
Apartman aralarını sıkıştırılmış araba parklarınıza,
Ulan düzen gibi düzensizliğinizle ne diye kâbuslarım olursunuz?
Erkek gibi eğemem sisteminizin taa orta yerin de umuma açık alanlar yaratarak, biraz da kendimizden bir şeyler katarak yemediğimizi,yedik niyetine, içmediğimizi, içtik niyetine ve de yaşamadıklarımızı yazma niyetine çocuk ellerimizle, havaya, toprağa ve suya yazmazsak eger? ? ? ?
Yani eğer tutmazsam ettiğim yeminleri, bir köpek gibi sadık olacağıma, bir kedi gibi nankör ama kişilikli, ama hayvanca içgüdülerimle içimden çıkarmasan yani, yani, yani…
Eğer ki yine, sil baştan ve yeniden gelecekseniz, bütün bir ömür UYURGEZER tüm ruhlarınıza söyleyin uyansınlar artık. Bak ben uyandım.
Sabah ilk işim, yüzümü yıkayıp, saçlarımı taramak oldu, aynaya da bir çalım attım ki, çatlama dı ama yakından baktığım için olsa gerek buğulandı!) nefesini tutmadım, tüm özgür düşüncelerimi tüm uzuvlarıma yaydım ve öfkemi bir gün lazım olur diye saklayarak, yumruklarım arasından görülmesin diye yıkadım.
Çok temizdim, tertemizdim.
Hatta bir ara polis sirenleri duyar gibi oldum, ama hiç umursamadım, temizdim tertemizdim çünkü.
Yana değildim, ama karşı olduğumu da kimseye söylemedim. Ben söylerim dostuma oda söyler dostuna korkaklığı içinde ve yalnızlığıma isyan ederek bir çay içme bahanesiyle girdiğim bir kafe de, çorapsız ayaklarıma bakan bir karşı güç tarafından taciz edildim. Çorap kışın giyilir, hatta ayakkabıları da yüreklerinizdeki kirlilik bulaşmasın diye giyiyorum dedim.
Adam beni bir şey sanarak ve söylediklerimden çok şey anlamış gibi; öğreti gördüğü tüm satış tekniklerini üzerimde denemeye kalktı, tam ikna olacaktım ki, demli bir çayı masama bırakan garson un, beygir muhabbeti adamın iğlisini çekti ve ben de rahat bir nefes aldım.
Öyleyken böyle bir gündü yine sıradan, ama çok kalabalık bir saldırı ile her geçen gün karşı karşıya geliyorum, zayıf düşmemek için okuyup donatacağım kendimi diyorum ama gözlerim de çok zorlanıyor doğrusu.
Hem bu konu da yalnız olmadığımı da düşünüyorum, insanlar okusun diye yeni bir çözüm getirmek mi gerekir? ? ?
Mesela tüm yazı fontları 18 ya da 20 puntomu olsa acaba.
Gazetelerden bildiğim kadarıyla insanlar sadece manşet başlıklarını okuyup resimlerle avunuyorlar, yazarlar ise sadece birbirlerine mektup yazar gibi olmuş. İnsanlar umurlarında bile değil, kim bir önceki köşe yazısında ne yazmışla uğraşıyor, arada birde çok MUHİM memleket meseleleri üzerine ama biraz yedikleri MOK un tadından rahatsızmış gibisinden, işi tatlandırmaya getiriyorlar.
Yani işte öyle bir şey…
Hekim Coşkun\ güncesi
Hekim CoşkunKayıt Tarihi : 7.7.2006 19:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öylesine bir düşünceydi, gece uykularımı bölen iç çelişkilerim baş agrısına neden olmadan önce kagıda dökeyim dedim.
![Hekim Coşkun](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/07/07/dusun-unce-gunce-niyetine.jpg)
düşün pınarın hep çağlasın kaleminesağlık
tebrikler sevgili can dostum
Haklısınız okuma alışkanlığımız yok,köşe yazarlarını kim takibederki,haber başlıklarının bile okunduğundan şüpheliyim artık,duyarlılığın için kutlarım sevgiler.....
TÜM YORUMLAR (2)