İnandım;
çocukken okuduğum masallardaki,
Kaf dağının ardında yaşananlara
inandığım gibi inandım.
Sana inandım...
Güvendim;
Hemde uyumadan önce
annemin tekrarlatıpta öğrettiği
dualar kadar güvendim.
Sana güvendim...
İstedim;
Ağlayarak, zırlayarak, inatla...
Çocukların her gördüğünü istemesi gibi
Öyle istedim beni sevmeni,
Ve birgün bir ömür sevebilmeni...
Gittin;
Uçan balonun ipini avuçlarımdan kaçırışım gibi...
Gökyüzünde ufalarak kayboluşunu nasıl seyrettiysem...
Seninde gidişini öyle seyrettim.
Gözlerim yaşlı...
Acıdı;
Babamın yanağıma attığı ilk tokat gibi...
İzi kaldı gidişinin,
Ağlayan gözlerimde değil seven yüreğimde
Kalbim acıdı...
Bekledim;
Bülbülün gülü bitmeyen sabırla beklemesi gibi...
Çölün yağmura hasret kalması gibi...
Yazın kışı, kışın yazı beklediğim gibi...
Bekledim, birgün gelmeni.
Gelmedin;
Geride bıraktığım çocukluğum gibi...
Avuçlarımda tutamadığım balonlarım gibi...
Hep özlendin hep özlendin...
Ama gelmedin.
Sonra düştün;
Bir yıldız nasıl kayarsa gökyüzünden,
Bir damla yaş nasıl süzülürse gözlerden,
Sende öyle düştün işte...
Oysa;
Hayallerimde kurduğum gökyüzündeki,
Tek ışık saçan yıldızımdın.
Yüreğimden düştün.
Kayıt Tarihi : 7.11.2013 04:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!