Unutulmaz bir andı ruhuma sevdan düştü
Dolu dizgin gönlüme, koşan hayalin düştü
Kavuşmak mı bilinmez bu dünya hanesinde
Bir yaz günü aşkından gölgem pâyine düştü
Bu yangının ateşi sensiz yıllara düştü
Beklenir bir ümitle, tükenip sona düştü
Susuz kalmış bir anda kavrulurken dudaklar
Elimdeki kadehler kırılıp yere düştü
Hüzünlerle ağlaşıp matemlere bürünen
Beni yakıp kavuran kor gibi gölgen düştü
Karanlığı delerek sonsuzluğa götüren
Gözlerinden süzülen parlak inciler düştü
Bir gülüşün ardından kâinatı susturan
Mah yüzünde raks eden derin manalar düştü
Bir sevdanın ardından yorulsa da yeniden
Doru,dörtnal atlarla koşan arzular düştü
Aşk dilinin ilânı sözlerde Ferhat olan
Dudaklardan süzülen acı bir feryat düştü
Çıkmazların içinde yollara köprü kuran
Sözünün eri olan Sadıgûl Emin düştü
Gecelerin ışığı gönüllere taht kuran
Dertli kalpler merhemi Hazreti Lokman düştü
Her kilidin şifresi Elif, Mim’ le başlayan
Kördüğümler açacak altın anahtar düştü …
Kayıt Tarihi : 12.4.2022 15:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin ilk iki beyiti başka bir yerde,diğerleri de başka bir yerde yazıldı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!