Çok ergenin vardır bir "Fahriye Abla'sı"
düşlerinde zincirlenmiş imgelerle,
Dranas'ın değil yalnızca.
Ya açıklıktan fırlayan yasaklılar,
ya beklenmedik frikik,
gözlere sokulan bir dişilik.
Yeni yetmeliğim de tanıdı bir ahunun can yakıcılığını.
Masa kuruluyordu beyaz peynir, leblebiyle,
Şarapsı seraplarda, kekremsi al benilerle,
bardak konulamayan yamaçlarda.
Avuçlar terli istemlerde şaşkın,
çam yuvarlayan bakışlarda.
Yeşil salata, soğan salatası, çoban salatası,
hatta salatanın atası söğüş
ve kavga dövüş
buzluklarda soğutulmuş biram,
köpürüyordu taşarak,
köpüklerini saçarak
dudakları yalayarak,
akarak lıkır lıkır boğazda.
Coşkulara kapılır kan akışın,
ayaküstü fırtınaları beynin,
yarenliği yıllara takılır acemi sevişmelerin,
hep bir yerlerde diridir,
delidir hayali, tensidir, cinsidir.
Ah dedirtir Fahriye ablalar, ah dedirtir
ahı da içtendir,
alı al , moru mor istençtendir,
Düşlerin zinciri
kopmaz çeliktendir.
Kayıt Tarihi : 8.4.2021 23:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!