Düşlerdeki Kara Delik - Düz yazı

Serap Demirtürk
845

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Düşlerdeki Kara Delik - Düz yazı

Düşlerdeki Kara Delik

Nereden ve nasıl geldiği bilinmeyen bir karanlık, gelip ışığı böldü ve savruldu her şey bambaşka yerlere. Apayrı yerlerde yeniden kök saldı sevgi… Budur yaşamak.

--------------

Seninle bahçemizdeki salıncaktayız. Ben dizlerine yattım, sen incinmeyeyim diye bir küçük yastık koydun dizlerine. Laleler diktik şu köşeye. Bahçemizin duvarındaki sarmaşıklar gülümsüyor sevdamıza. Bazı bazı kovalıyor beni çocukça gülüşlerle ve damarlarındaki deli deli akan kan yönetiyor gönlünü. Gün batmak üzere. İşim var, deyip gidiyorsun.ben içeri giriyorum. O sevdiğin mumları yakıyorum tek tek. Büyülü bir hava var nefesinin olduğu her yerde. Topuzumu açıyorum, saçlarım dökülüyor omuzlarıma. Bir tıkırtı duyuyorum, arkamı döndüğümde sen, ellerindeki kır çiçekleri ile gülümsüyorsun gözlerime. Sımsıkı sarılıyoruz birbirimize. “Olacak iş mi ama o? ” demeden acıları süpürüyoruz ay ışığında.

Yine bir sabah…Vakit şaşırtıyor, vakit anlamsızlaştırıyor hayatı. Plastik bir kaptaki tavuk suyuna çorbayı içerken Aşiyan tepesinden Boğaz’ın sularının serinliğini hissetmek ürpertti içini…Masaya koyduğu kitabı açtı ve hayatı okudu sessizce şairin satır aralarından. Radyodan Esmeray, “Unutama beni.” diyor, mümkün gibi unutmak.

15.12.2009 16.00
SERAP HOCA

Serap Demirtürk
Kayıt Tarihi : 22.12.2009 20:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Seninle Hiç İstanbul’da Olamadık Göremedi İstanbul ikimizi... Ne Emirgan’da bir semaver tüketebildik Ne Aşiyan’da hüzün... Bir tepeden seyretmek için bu güzelim kenti Ne Çamlıca kısmet oldu ne Piyer Loti... Hiçbir vapur taşımadı bizi Marmara’da Bir güvertede seni Liseli aşıklar gibi dakikalarca öpemedim.. Ellerini avuçlarımda tutup da içimi dökemedim Şöyle bir elimi atıp da omzuna Kolun belimde Yürüyemedim seninle Beyoğlu’nda Bir sinema ya da tiyatro koltuğunda Parmak uçlarıma değmedi dudakların Pasajda Arjintinleri çekip Nevizade’de bir iki tek atamadık Doyulmaz uykulara bir türlü yatamadık Seninle İstanbul’da olamadık Duyamadı İstanbul sesimizi Sahaflar’da yorulup da kitaplara bakmaktan Çınaraltı’nda mola veremedik Karışıp çılgın kalabalığına Kapalı Çarşı’nın Tadına varamadık bir öğlen rakısının Ya da Sultanahmet’te bir müzeyi gezip Dostlara uğrayamadık Gülhane’den uzanıp Sarayburnu’na İntiharı düşünemedik enine boyuna Ne Laleli’den geçebildik sevgilim Ne kendimizden Bir çalgılı Kumkapı meyhanesinde Ağlayamadım doyasıya sımsıcak göğsünde Eski İstanbul’da gezdiremedim seni Yemiş’te Asmaaltında Ne kaldırımlarımı gördün ne çayhanelerimi Ne çocukluğumu bildin ne gençliğimi Seninle hiç İstanbul’da olamadık Saramadı İstanbul hiç bizi Çılgınlar gibi dolanamadık otobüslerle Trenlere binemedik Bırak bütününü bu koca kentin Sadece bir tek semtin İçinde bile olamadık İstanbul hiç doymadı bize bitanemmm Biz de ona doyamadık ... Vedat Didari

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serap Demirtürk