Önce beklemek vardı en iyi bildiğimiz. Beklediğimizin adı düşlerde söylenir, kendisi bize gel derdi. “Gel” demek bizim dileğimizdi ve sırf bu yüzden beklenecekti. Ellerimizle, dilimizle ve en nihayetinde gözlerimizle verdiğimiz davetler vardı. Birilerinin söylediği ve birilerinden öğrendiğim gibi; gönül kapısının tokmağı yoktur ve içerden açılmaz. O kapı ki ancak -sahibi sen olsan da- anahtarı başkasında olandır. Ve kapının açılacağı saat yakındır. Birilerinin söylediği ve birilerinin öğrettiği gibi işte… Kapı an gelip açılıverdi ve güzeldi. İlk adı sevmek olanın, ikinci adına sevilmek denildi; gelen “sevmek sevilmek”ti…
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta