Önce beklemek vardı en iyi bildiğimiz. Beklediğimizin adı düşlerde söylenir, kendisi bize gel derdi. “Gel” demek bizim dileğimizdi ve sırf bu yüzden beklenecekti. Ellerimizle, dilimizle ve en nihayetinde gözlerimizle verdiğimiz davetler vardı. Birilerinin söylediği ve birilerinden öğrendiğim gibi; gönül kapısının tokmağı yoktur ve içerden açılmaz. O kapı ki ancak -sahibi sen olsan da- anahtarı başkasında olandır. Ve kapının açılacağı saat yakındır. Birilerinin söylediği ve birilerinin öğrettiği gibi işte… Kapı an gelip açılıverdi ve güzeldi. İlk adı sevmek olanın, ikinci adına sevilmek denildi; gelen “sevmek sevilmek”ti…
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta