yüreğinde koru dumanı tüte
yangına düşeni külünü bilir
burnun aldığına amanı öte
çıngına düşeni gülünü bilir
gülüşüne gülü açıncaya dek
ıtırlı kokusun saçıncaya dek
tanesine taşı kaçıncaya dek
angına düşeni sülünü bilir
yapayalnızlığı zorluğunadır
yapay anızlığı korluğunadır
dızlak dınızlığı çorluğunadır
sengine düşeni cülünü bilir
türküsünü çalar söylerdi yine
ürküsünü dalar dağlardı sine
sürk’üsünü alır bağlardı cine
hangine düşeni hülünü bilir
ekin orağa gel gidelim dağa
üzüm atlamaya gidelim bağa
aydın ovasına gidelim yağa
kangına düşeni tülünü bilir
örüklü kız sevdi evi doyunca
ağzınla mı gevdi evi koyunca
adam uslu devdi evi boyunca
cengine düşeni lülünü bilir
yerinde yelleri dünde eserdi
sesi soluğunu günde keserdi
iplik iğne verse önde küserdi
dengine düşeni pülünü bilir
ozan efem taşır yürek esini
yükseğinde beri aşır sesini
morsalı giyinmiş aklı fesini
bengine düşeni yülünü bilir
17072012denizli
Kayıt Tarihi : 17.9.2012 19:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!