Ekilmiş bir,bir mayın tohumları tarlana…
Parçaları vuruyor yüzüne…
Attığın her adımda,
Yüreğinin kan hıçkırıklarıyla,
Bakışı pek,
Duruşu emin,
Yüzü güleç,
Yürürsün sonra yerindeymiş gibi ayağın,
Hiç bir şeye aldırmadan,
Düşlerinden aldığın güçle parçalanmış ayağını,
Başka bir patlamayla yerine koyuverir yüreğin,
Her atışında adımını,dört bir yanını sarar,
Üzerine kan damlamış papatyalar;
Yine aldırmazsın! ..
Koşarsın ayaklarıyla yüreğinin,
Her hücren bir düş olur,
Sevgin seni ayaklandırır,
Her hücren bir ayaktır sana artık,
İçinden bir sen çıkıp ona sarıldığında,
Bir sızı sarar içini dayanılmaz arzularla,
Yürürsün bir süre daha kendinle,
Ayaklarının olmadığını ve asla yürüyemeyeceğini kabul etmez! ...
Eksiksizdir yüreğindeki bedenin ona göre çünkü,
Koştuğunu sanır hızla papatya tarlasında ülkesinin,
Yalnız bırakmaz kendisi kendini sıkıca sarılmış,içine içi geçmiş …
İki sevgilinin parmaklarının birbirine kenetlenişine inatla sarılmış.
Aynı yerde durduklarını söylemez ona,
Kan gözyaşlarının içinde cebelleştiklerini diyemedi...
Söylediğinde! .. Öleceklerini biliyordu…
Rüzgarla yarış edercesine uzanıp gittiklerini sanırdı.
Yüreğini bedenine iliştirdi sonra ölmeyi göze alarak,
Atışında her adımını içini parçalayan iniltileri diyemedi.
Göremiyorum papatya tarlasının üzerine saçılan tohumlarını;
Sessizce çıktı içinden yarım kalmış bedeniyle,
Yürek bir yanda, beden bir yanda,
Bakışları değdi birbirine yumuşakça,
Kanla yoğrulmuş papatya tohumlarının kayganlığıyla,
Son bir gayretle sarıldılar birbirlerine,
Ben bana gülümsedim sonra,
Kırmızıdır o yüzden papatyaların tohumları düş ülkemde...
Kayıt Tarihi : 6.9.2005 19:46:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!