Düş..Düşüş..Üşüyüş..

düş..düşüş...üşüyüş...
mırıldanıyordu figaro geçenin karanlık girdapları içinde hasta yatağında
sonra birden başını kaldırdırdı tavana baktı
titriyordu başucunda yanan mumun alevi
gölgesi hareket ediyordu çalılar çarpıyordu penceresinden içeriye
nefesini tuttu gözleri hala kırmızıydı onu gördüğü ilk günki gibi
bakışlarındaki keskinlik çarpıyordu hayaline
bekle dedi geleceğim
seni bir kez daha seveceğim
bembeyaz ellerinden tutup yürüyeceğiz ırmaklarında ölümün
kan kırmızı nefretinde tutkularımızın kaybolup geçitlerinden geçeceğiz hayallerimizin
son birkez bakıp hayaline mehtabın yokluğunda uzanan bir köprü gibi yanacağız
soluk soluğa çığlıklarla boğulacağız
ve ben baktığımda gözlerinin içine
yanan dallar gibi döküleceğiz