Düş Damlası Şiiri - Hamza Toprakoğlu

Hamza Toprakoğlu
2

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Düş Damlası

"Onur Âbidesi Başörtüsü Direnişçilerine..."

Diriliş yağmuruyla düşen düş damlasıyla uyandım
Çile çöllerinden taşan direniş denizinde yandım
Zaman ve zeminde kök salan kutlu çınara dayandım
Duâ duâ arşı aşan yürek yangınıyla dağlandım

Ey îmânı dağdeviren kahraman kadın
Sen Sümeyye olmalısın
Kanayan sesinden tanıdım
Bilirim şebnem değil ezilen çiçeklerde duran
Kuru gülden toprağa gözyaşlarındır varan
Kırk aynalı kâbusun kısır döngüsündeyiz
Yitirilmiş bir ülkedir giryelerimiz
Kimi zaman yarım kalmış sevdaların baharı
Kimi zaman dağdeviren direnişler diyarı…

Bıçaklanmış bilmecedir gülüşlerin, bilirim
Adına uygarlık denen
Çağdaş köleliklere satıldı senin düşlerin
Ne zaman gökyüzüne uzansa şu ellerim
Hüzünlerden bir deprem sağar yangın yüreğim
Vicdanım uyutmaz beni
Kamçılanmış hıçkırıklar tutar bakışlarımı
Utanırım, bakamam toza batmış yüzüne
Kör olsun bu gözlerim oy
Çatlayan ciğerinin çilesi benim olsun
Hangi kuruyası diller kırdı kalbini senin
Hangi kırılası eller dokundu onuruna
Hangi zalim kana buladı başörtünü

Başın ki vatanındır
Başörtün bayrağındır
Vatan ve bayrak aşkına
Diril ve diren ey onuru Kur’ân fermânı
Daralan yüreğine Rabbinin vaadini müjdele:
“Korkmayın, üzülmeyin; inanıyorsanız; üstünsünüz.”
İnandım! Ya Rabbi, de
Bu örtü çıkmaz bu baştan
Bu vatan azîz bu candan, de diren
Sen üzülme Sümeyye
Zâlimler mahşer mahkûmu
Bil ki esfelessafilîn, cehennemidir zâlim sefîlin

İbrahim’i hatırla
Lâ ilâhe illallah diyordu Nemrut’un karşısında
ve yanmıyordu İbrahim ateşler ortasında
Îmân kahramanları
Lâ ilâhe illallah diyordu ihânet karşısında
Allah diyordu taş duvarlar Yûsuf’un zindanında
Mâşitâ’yı hatırla
Lâ ilâhe illallah diyordu Firavun karşısında
Allah diyordu Mûsâ ümmeti kızgın yağ kazanında
Kur’ân kahramanları
Lâ ilâhe illallah diyordu dalâlet karşısında
Allah diyordu kâinat varlığın her ânında
Düşün Allah Resûlünü
Başını ve dişini kırdılar, yüzüne taş fırlattılar
Yüreğini kanattılar, yurdundan çıkardılar
Ne Hamza’lar, ne Ömer’ler, ne Ali’ler
Cenneti cihat bildiler…
Öyle bir sevda ki bu
Başını Kerbelâ’ya bırakır Hüseyin’ler…

Verilmiş başlar aşkına…
Başörtüsü İslâm simgesi Sümeyye
Başörtüsü îmân süngüsü Sümeyye
Bak şu yetimin adı Ammar
Konuşsa dilini parçalar…
Şu kan ağlayan Çeçenya
Şu doğranan Filistin
Başörtüsüyle cenk meydanına
Kurşun taşıyan Nene Hatun’dur bak
Ya Allah de, ayağa kalk
Ammar’lar yetim kalsa da
Bu davâ muzaffer olacak!

Nice tufan topraklarını taşıdık sırtımızda metince
Bir duâdan bir duâya akarken gece
Nice anneler ölü doğurdu bebelerini
Niceler kefenle kucakladılar
Kınası izbe gelinlerini
Nice yürekler ezildi tank paletleri altında
Nicelerin direnişi gül açtı çoraklarda…
Ümit yağmuru olmalısın incinen iklimlerde
Yılmaz bir yangın gibi yanmalı haykırışın yeryüzünde
Yüreğinde ordu ordu büyüttüğün iffet ile
Hakk âşığı ümmet ile kavî dur, sebât eyle
“Zafer inananlarındır” Sümeyye!
Elbet kırılır bir gün
Boynumuzdaki Kur’ân’a tekme atan ayaklar…

Ey!
Yürüsün dağlar
Utansın çağlar
Senin de yüzün kızarsın ey tarih
Çanakkale çıkmazına kurşun koşturan başörtü
Yaksın yedi yüzünü
Belâlara bent olan anne duâsından utan
Yiğidini adayan taze gelinden utan
Nice canlar fedâ eden vefâdan utan

Kaldır başını ey Âkif!
Bak “kızının örtüsü batmakta rezilin gözüne,
Acırsın tükürüğe Billâhî tükürsen yüzüne.”
el-Hakk koca Âkif el-Hakk…
Hasret kaldık hakîkat tefsîri sözüne…

Şimdi Hakk’ı haykıran Kur’ân âşığı Âkif’tir…
“Ey semâdan Vahyin izzetiyle inen başörtüsü,
Sana dokunan arsıza olasın hayâ örtüsü!
Haykır kahraman kadın!
Tarih cesurların ayak izlerini izlesin
Her yüzyılın Asiye’si, Meryem’i ve Hatîce’si sensin
Yeryüzünü korkutan cesâretinle
Metânet meydanları inlesin
Haykır, on sekiz bin âlem direnişini dinlesin
Zalimler için yaşasın cehennem de!
Zalimler için yaşasın cehennem!
Zalimler için yaşasın cehennem!”

14 Eylül 2007

Hamza Toprakoğlu
Kayıt Tarihi : 1.1.2021 01:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hamza Toprakoğlu