ya genç ol ya duruşunla kanıtı
ya özgür ol ya gençliğinle bağışı
ya gittiğin yerde ol ya arda katığı
ya rüzgar ol ya savrulu artığı
ya katlananı ol ya emeğinle yanıtı
ya var ol ya olmaya aldığı zemini
ol varlığın gibi olabileceksen
ol aradığın gibi kalabileceksen
ya seviyor ol ya sevenindir o sevgi
ya sahibi ol ya sevginindir o sesi
ol kendin gibi ol her şey kendine
ol kendine gibi ol karşılık özüne
başkası denilen tuzağın eşiğinde
sinen oluşunla sindirilen de ol
15 Mart 2007
geçmişten öğrendiğim bilinçaltı zenginliğim, bugünden esinlendiğim bir şimdiden geleceğe duruşumu ve kanıtı olacağıma kendime güvendiğim ile tanıtırsam, merhaba diyeceğim hiç kimseyi yormam, ben ise hiç yorulmam... ben buyum ve bu olacağım...bedeline de elbette sadece kendim katlanacağım...ben bu olduğumla, o daha olacağıma yönümün izine bir aydınlığı bilen, bir birliğin ışığına ışığıyla gitmeyi bilen, ne yapıyorsam bildiğimdir... (insana özgülük doğallığı, örneğin dalgınlık, yanılgılar istisna hallerdir) bilmeden çıkılan sadece yollardır, gurbet de olsa, orman da, ilim de olsa, bilim de olsa, sevgi de olsa, sevişmeye cananıyla da olsa, bu ayrılık yollarının adı sadece,
ayrışan bu yollar birleşmeye verilen sözdür...
neden ayrılıklara, ayrışmalara kurşun sıkılır?
yalnız kaldığı korkusuna kapılarak saldırır?
neden ayrılıklar, ayrışmalar ağlatılır?
ağlamanın çeşitliği midir yalnızlık, korku, hırs?
Türk'ün doğuşudur düşünmek bir birlik özü,
gurbeti ise birliğine verilen sözü....
kendiyle barışık seninle ayrışık mı olur hiç?
saldıran isen eğer bu bir hastalık sadece
saldırmaya meydan değil
tedavileri için yatak açılmalı onlara....
yaltaklık korunması değil
hemşeri, hemşire, şeker sunmalı belki
hiç soru sormayın buna
öylece içinize esin bu rüzgarı sessizce
diyorsam eğer şimdi
hekimlere fazla bütçe ayırarak geçici...
ben de ara sıra ne çok şeyleri sessizce esiyorum, hemen havlamadan, kışalamadan, kişnemeden, sırtarmadan.... bu bir zaman hakkıdır, kendine tanımayla başlamalı...
ne kadar sevimli olursak olalım, dört yanımız feryat, figan... (doğum kontrolsüz, makina seri imalatta, toprağın üstü beton, nefes tıkanık, çektiren çeken, istenilen o rahat, o mutluluk) bu kadar güzel kararlılıkla, havlama, kişneme terimleri
kayıyor kalem eldeyse, akmaya beyaz üstüne
yürek sesiyse, esmeye bulutlardan kayarak....
bir ailede neler var neler yok ki...akıllı, özürlü, hasta, tembel, zengin, çalışkan, fakir... bizim ülkemizde olduğu gibi, her ülkede de var bu....
bu var-yok halleri devlet ülke diye mal edişe yazık!
dil uzatma huysuzluğun olsun öyle de dilediği kazık!
Kayıt Tarihi : 15.3.2007 17:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
düşünmek Türk'ün doğuşudur
birliği özü, gurbeti ise birliğine verilen sözü....
kendiyle barışık seninle ayrışık mı olur hiç?
Selam ve dua ile
Salim Erben
TÜM YORUMLAR (7)