Cesaret lazımdı aşka biraz da dürüst bir yürek,
Sevdin ise her bir şeyi göze alabilmeliydin,
Sevda bir gönül işidir oyun zannetmemek gerek,
Umudun bittiği yerde umut olabilmeliydin…
Gerekirse yıldız olup gezmeliydin gökyüzümde,
Parlayan bir güneş gibi doğmalıydın her günümde,
Gülümde sen olmalıydın şen şakıyan bülbülümde,
Dört mevsimde hep bir bahar gibi kalabilmeliydin…
Mutluluktu vaatlerin bir olmaktı her bir sözün,
Hani tamamdık seninle bendim senin iki gözün,
Dilin sevdim dedi ama gerçekçi değildi gönlün,
Ettiğin o yeminleri bir bir tutabilmeliydin…
Eğer gerçekten sevdiysen şimdi neredesin söyle,
Kimi sarıyor kolların yine yalan bir sevgiyle,
Ayrılığın sebebini kadere yükleme böyle,
Onun karşısında bile dimdik durabilmeliydin…
Anladım ki bu sevdanın bir değeri yokmuş sende,
Ne yazık ki geç fark ettim bir hiçmişim ben kalbinde,
Nerde sende o yürek ki sevmiyordum demesen de,
Elini uzatıp son kez veda edebilmeliydin…
Yakışmadı sana gidip ardında enkaz bırakmak,
Yakışmadı bu oyunu böyle kahpece oynamak,
Bir günahım varsa eğer çareydi bir kurşun sıkmak,
Seninle var olan cana bir son verebilmeliydin…
NİSAN 2007 / ADANA
Ersin KayışlıKayıt Tarihi : 16.4.2007 19:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BU ŞİİRİN HİKAYESİ SEVGİLİ DOSTUM ERHAN DEMİR'DEN. KENDİSİNE SEVGİLERİMİ VE TEŞEKKÜRLERİMİ YOLLUYORUM... AŞK ÜZERİNE YAZDIĞIM EN SON YAZIM Aşkı öyle yaşamalısın ki, içinde yanmalı yıllarca, ateşi kavurmalı seni, külleri dışa vurmalı ve evrene taşmalı yüreğinden yer yüzüne fışkırmalı…Aşk öyle kolay olamamalı…Aşk sadece (canım, gülüm, öptüm, sevdim,kırıldım, ayrıldım) olgulardan duygulardan da ibaret değildir. Belki minik bir tebesüm, belki minik bir ses, belki minik bir heves, belki minik bir his, belki minik bir sevinç yeterlidir onun kıvılcımına… Ya da mavi bir yıldız gibi ışıldayabilmektir en dipsiz kuyulara. Soyut ya da somut hiç fark etmez. Görsel olarak aşkı herkes yaşar tabii ki…Önemli olan o güçlü sihiri fark edebilmektir. O sihire inanıp onu yaşamaktır. Duysal, işitsel, görsel, tatsal, ruhsal hiç fark etmez. Aşk sadece bireyi tatmin edecek nefis duygularından ibaret değildir.Somut dürtülerele tatmin edilemez aşk. AŞK büyük olamalı, büyük yaşanmalı. Gerekirse hiç görmediğin insana aşık olabileceksin, gerekirse uğrunda ölebileceksin. İşte bütün bunlar, aşkın ne kadar güçlü bir sihir olduğunu ne kadar ulaşılmaz bir varlık olduğun gösterir. Aşk öyle kolay olamamalı.(bak, beğen, tanı, sev, ayrıl) kavramlarından daha zengin olmalı. Basit yaşanmamalı aşk. Gerekirse sevgilinin minik bir ses tonu seni yılların derinliğine sürüklemeli. Ona ait ne varsa, soyut ya da somut içinde bir his uyandırıyorsa ya da bazı gerçekleri dışa vuruyorsa, ona ait bir kesit sana da mutluluk veriyorsa, kendi yaşadığın hayatta hissettiklerin ortak bir noktada kesişiyorsa işte o aşkın en gerçek ve en saf olanlarındandır…Son yıllarda aşkın insan üzerinde bıraktığı izlenimler çok ortada. Aşk daki basiretin ruhsal düzeyde yarattığı etki maalesef ölüm planlarında değin sürüklüyor insanları. Kişi birine aşık oluyor bakıyorki imkansız hemen intihara kalkışıyor yani işin kolayını seçiyor. Bu çözüm müdür aşkı yaşamak uğruna? Bu yakışırmı aşkın gururuna? Aşk bu kadar acımasız değil oysa, aşk çok güzel bir duygudur, yeteki onu hep güzel taraflarından anımsayalım, bakın neler yaparsınız onun gücüyle…Nerelere varırsınız onun etkileriyle... Neler girer yaşantınıza ne güzellikler yaşarsınız onun güzelliğiye ve ne başarılara imza atarsınız ondaki yaratıcı güçle…Siz yeterki aşkın var olduğuna inanın ve yaşayın aşkı derinlemesine…Hhiçbir şey kaybetmezsiniz…Hayat mucizelerle dolu, yaşamak çok ama çok güzel…Minik bir nefes alımına ihtiyaç duyduğunuz bir an gelebilir sürpriz bir şekilde önünüze. Siz siz olun aşkın, sevginin ve yaşamın tadını doyasıya çıkarın…Sevin ve sevilin. Aşkı ve Sevmeyi yaşamak istemiyorsanız, bırakın sizi sevsinler bırakın size değer versinler…Bundada yine siz kazançlı çıkarsınız…Eminim. .................................. Saygılarımla. ERHAN DEMİR *MAVİYILDIZINOĞLU*
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ÜSTADIM.
SAYGILARIMLA
TÜM YORUMLAR (47)