Durun Artık Diyelim* Şiiri - Ferah Yılmaz

Ferah Yılmaz
112

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Durun Artık Diyelim*

Durun, durun artık! ! !
Dokunmayın kuşlara
İncitmeyin onları
Kanatlarını kırmayın
Vurmayın kuşları
Onlar özgürlüğün sembolüdür.
Özgürlüğü kana bulamayın..

Size ne onlarınsa gökyüzü
Yuvasıysa tüm ağaçlar
Bir çırpıda aşıyorlarsa dağları
Sahiplerse evrene kuşbakışı
Kıskanmayın

Sizin de çelikten kuşlarınız
Kendi yaptığınız oyuncaklarınız var..
Ve onlar gökyüzünden
İnsanlığın üzerine
Yağmur yerine mikrop
Bomba ve kurşun yağdırıyorlar
İnsan/ları/lığı öldürüyorlar

Durun
Kesmeyin ağaçları
Dalı gövdeden,
Kökü topraktan ayırmayın
Kalemle kağıt yapmayın bana
Ben yazmak istediğimde
Taşa da yazı yazarım
Yakmayın
Çöle çevirmeyin ormanlık alanları
Kendi hevesiniz için
İnsanlığı nefessiz koymayın
Doğanın vebalini almayın

Durun
Dökmeyin, pisletmeyin
Atıklarınızla etrafı kirletmeyin
(*) Debi derya denizlerimizi
O masmavi güzelliği
Foseptik çukuruna dönüştürmeyin
Deniz tuzsuz, yosunsuz
Balık susuz yaşar mı?
Gökyüzünün aynasını kırmayın.

Durun! !
Uzak durun börtü böcekten
Ne işiniz olur ki,
Onlara bari savaş açmayın
Doğanın dengesini şaşırtmayın
Toprağa kan kusturmayın..
Siz ki,
Devasa insanlarsınız
Minnacık karıncadan mı korkar sınız?
Unutmayın ki,
Şaşarsa doğanın dengesi
Börtü böceğe kurban ederiz insan tenini

Durun!
O aç gözlü kepçelerinizle
Toprağın böğrünü kazmayın
Oymayın evrenin gözünü
Arzın dibine ulaşmayın
Boşaltmayın ayağınızın altını
Kendi elinizle kendinize mezar kazmayın…

dağarcık- İzmit/19.07.2008-23.55

(*) Debi= Birim zamanında geçen su miktarı akımı.

Ferah Yılmaz
Kayıt Tarihi : 20.7.2008 01:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Doğanın insanoğluyla görülecek hesabı var...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüseyin Hikmet Esen
    Hüseyin Hikmet Esen

    Çevreye ve Doğa'ya saygılı kaleme sevgi ve saygılar. Kutlarım.

    Siz
    Bilmediğiniz
    Kıyılarda gezinin hala.
    Eli kulağında
    Kuruyacak deniz.
    Tuz kokan çakıl taşlarını bırak
    Ne balık yüzecek artık
    Yosunlara inat.
    Ne iyot kokusuyla
    Canlanıp coşacak
    Nefesiniz.

    Suyu
    Camın buğusunda
    Göreceğiniz gün yakın.
    Ne nehir, ne yağmur yetecek
    Boğdukça denizi
    Kendi sularında
    Atıklarınız sizi bitirecek.
    ...........('Deniz ki, kirlettiğiniz' isimli şiirimden.)

    Cevap Yaz
  • Cafer Taşkın
    Cafer Taşkın

    Değerli Şair Ferah hanım, şiiriniz beni çok etkiledi..Doğa ve tabiat aşığı birinin kaleminden ancak bu kadar güzel dizeler dökülür.. Benim de bu konuya benzer bir şiirim var, sizinle paylaşmaktan onur duyarım.. Sevgi ve saygılarımı sunarım..Güneyliche

    GÖRMESEYDİM
    görmeseydim lüks otobüs, taksileri
    duymasaydım uzun sirenli trenleri
    bir tutam nefesi sise-dumana boğan
    zehir atıklı fabrika bacalarını
    görmeseydim
    ben derim ki dostum;
    binbir bitkinin harman tozunu
    ilk yağmur damlasındaki toprak kokusu
    ağustos böceğinin hüzünlü cızırtısını
    pepuq kuşunun dertli feryadını
    horoz ötüşü, yusuf kuşunun ağıdını
    kırçiçeklerini, laleyi, nergizi
    görebilseydim karlı dağın ardını
    uçan kuşun yuvasını
    derelerdeki su şırıltısını
    yağmurun yapraklardaki parıltısını
    lapa lapa yağan karı
    ve yiğit insanların türküsünü
    görmeseydim ayrılığın derdini
    bilmeseydim insan onurununun
    beş paraya satıldığını
    ne yalanı ne de dolanı
    görmeseydim
    ben derim ki;
    bir köy düğününde mendil sallasaydım
    sevdanın -sevda- olageldiğinden beri
    katıksız ve pervasız sevebilseydim
    özgün -özgür- ve masumca olsaydı sevgim
    yani herşey o toprağın yüzü-suyu hürmeti
    yani öylesine ince, öylesine duygu yüklü
    öyle mutluluktan geberebilseydim..

    İzmit / 19.08.1998 Saat: 04,00

    Cafer Taşkın

    *PEPUG KUŞU: Dersim (Tunceli)' de yılda bir iki kez çok dertli öten bir kuştur.. Bu kuşun da bir hikayesi vardır: Günlerden bir gün iki kardeş her bahar ayında, tarlalarda çıkan 'kenger' denilen otu toplamaya giderler.. Erkek kardeşin sırtına vurduğu çuvala doldururlar ve kız kardeş önde, erkek arkada yürüler uzunca bir zaman... Evlerine yaklaştıkları bir yerde su başında dinlenmek isterler ve kız kardeş bir de bakar ki çuvalda birşey kalmamış.. Meğer çuvalın dibi delikmiş ve kengerler birer birer dökülmüşler... Ancak kız kardeş, erkek kardeşine 'sen bütün bu çuvalı yedin' diye suçlamış ve kızmış... Kardeşi de yeminler içmiş yemediğine dair ama inandıramamış kız kardeşini ve en sonunda inanmıyorsan karnımı yar bıçakla ve bak midemde bişey var mı? diye söylemiş... Kız kardeşi de büyük bir öfkeyle kardeşinin karnını yarmış ve bakmış ki midesi bomboş... Tabi kardeşi ölünce çok büyük üzüntü yaşıyor ve Allah'a yalvarıyor: 'Yarabbi beni bir kuşa çevir ve ben kardeşimin ağıdını, dağ-taş demeden gezip haykırayım' der.. Allah da o anda onu kuşa çevirir ve o gün bugündür sadece bizim memlekette bu kuş ötüyor.. Şöyle de bir tekerlemesi var: 'Pepug kim öldürdü, ben öldürdüm, kim yıkadı ben yıkadım' diye anlaşılır bir dille de bu kuş ötüyor.. Tabi tekerlemeler kürtçe söyleniyor.. Ayrıca bu kuş hangi ağaca konup öter ve ağladığında dallara dökülen gözyaşı varsa o ağaç kurur bir daha yeşermez.. Saygılarımla..

    Cevap Yaz
  • Cengiz Çetik
    Cengiz Çetik

    çevre,doğa sevgisi ve duyarlılığıyla yazılmış şiirnizi kutlarım. sevgi ve saygılar

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben

    taş gibi saglam bir şiir olmuş kutlarım

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben

    YÜREĞİNE SAGLIK BİZLERLE BU GÜZEL ŞİİRİ PAYLAŞTIGIN İÇİN TEŞEKKÜRLER ŞAİR ŞİİR GÜZEL OLMUŞ KUTLARIM

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (42)

Ferah Yılmaz