Hayrânlığımız artsın kırılsın nâdânlıklar
Kafesler parçalansın ay doğsun bülbüllere
Sekînet indir câna azalsın pişmanlıklar
Zafer kazansın onur söz olalım güllere
Mecnûn zerreler ölsün özüne dönsün çamur
Mâhir işler yapılsın kimliksiz kalsın dumur
Dediniz: 'Hayat güzel yaşa dilediğin gibi.'
Dün,gözümün önünde,eğlenirken öldü biri.
(Mart-1993)
Zalim olur insan unutursa özünü
Bir sayha kaplayıverir dünya yüzünü
(ATAKUM/ŞUBAT-2010)
Sen yeşil bir elmasın
Güneşle hiç tanışmamış
Benimse mukavelem çoktan bitti
Şimdi kırmızı halimin en olgun devresi
Yollarımız çok ayrı be dünya güzeli...
Beyaz şarkılarımın kadını
Dudaklarının arasında geziniyor hoşgörü
Vahdetle yeşeriyor filizsi umut
Üç minik yürekle beraber
İzzetli hicretlere yelken açıyor konut
Gençliğinin fâili meçhûl cinâyetleriyle kırışmış bir yüz
Nefsânî lezzetleri kabul etmiyor neyransı güz
Ne yokuş kalmış ömür sokağında ne de düz
Bütünü ıztırâba çevirmiş parçalarla beslenen kefensi cüz
Vicdânî bir ses: ”İptal et tüm fânîliği sâdece ebedîliği süz! “
*********Medine’de durdursam zamanı
*********İlkbahara çevirsem hazânı
Seni anlamazlar duyguların uçuk
Seni kırdılarsa küçük çocuk
Nar çiçeğine sığın
Ne de olsa onlar yığın
O seni mazmunlar arasında korur
Senin hayallerin bu kitapta güzel durur
Fitne-fesat girdi artık hayatımın ferine
Kendine sarıl yavrum benim yerime
Yüreğimin kiri bulaşmasın alınterine...
Akar durur O'na doğru ömür nehrimiz
O'nun mülkünde en değerli misafiriz
İrademize emanettir verilenler
Cennetlere layık mı olsun yerilenler!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!