**Kimliği tarih olmuş, müstesnâ duyguların
**Arkası kesilmiyor kırk yıllık uykuların
Eskiden konaklarda yaşarmış dalkavuklar
Her efendinin kadrolu bir dalkavuğu varmış
'Dalkavukluk' deyip geçmeyin
Bunlar imtihanla işe alınır,dolgun ücret alırlarmış
Yeri gelince taşı gediğine koyar,
Efendilerini sınav bile yaparlarmış
Ve gözlerimde kan
Uykusuz geceler geçiriyorum
Bir cıgara sarıyorum
Bafra tütününden buram buram
Uzak hayallere dalıyorum
İnce bir sürgün verivermiş kırmızı lâle
Sürgündeki aşk için bu ne büyük bir tuhfe
Yıkılacak inşallah zalimleşmiş virâne
Ne vizite kalacak ortada ne de vize
O yerde meyveli ağaçlar taşlanmayacak
Kuzgunî bir akşamdı
Mecâzlar deryasında kendini aradı
Hammâr oldu,elinde hançer
Fakîr oldu, dudağında ter
Unuttum zannetme, tüm kalbim seninle
Mutluluklar sana, bu yeni senende
İnsanlık bunalmış çıkış yolu arıyor
Beyin radarları gönülleri tarıyor
(ARALIK-1993)
Tarihe karıştı gitti mutlu ve huzurlu ocak
Yirmibirinci asır riyâ getirdi kucak kucak
(Samsun-1991)
Sıcak mahşer gününde mîzan kurulacak
Yaptığın işlerin hesabı sorulacak
(Haziran -1993)
Coştu yine kırık bir vefâkâr saz
İstediğim yer Mars'ta da bulunmaz
(Samsun-1991)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!