Zamansız çıkagelen kırgınlıkları yaşıyorum.
Dost deyip bağrımıza bastığımız insanların,
Yersiz ve gereksiz sözlerine kırılıyorum.
Bir söz söyleyip de kırmaktan korktuğum insanların,
Hiç acımadan bile bile acı çektirmesinden sıkıldım.
İyiliğini düşünüp, yanımda olmadığı zamanlarda dahi
Ey gönlüm nedir seni böyle mahzun eden?
Yine mi geldi hüzün mevsimi?
Hayatımın hesabını sen tutarsın.
Derdimi alıp da derdine katarsın.
Vatan der ummana mı dalarsın?
Yoksa yâr deyip vuslatı mı ararsın?
Ey Yâr!
O güzelliğini kaçırma benden
Seni seven seni özleyen ben
O güzel yüzünün hasretiyle
Yanıp tutuşurken...
Kaçma benden ne olur.
Çöllerde uçsuz bucaksız yollarda kaybolan
Yâre hasretini beyân eden bir bedevî
Issız bucaksız kıyı ve köşelerde aşka susayan
Sabır ve sebâtın son demlerinde bir deli.
Bahşedilen hiçbir şeye değişmem sevdanı
Senden uzakta olmanın ızdırabı hergün vuruyor beni
Özlemin içimi bir yanardağın alevi gibi yaksada
Sana kavuşma sana ulaşma hayali yaşatıyor beni
Kalbimin en derin ve gizli yeri sızlıyor şimdi
Bir film şeridi gibi yadıma düşüyor
Yaşadıklarımız ve yaşayamadıklarımız..
Gelin gençler sizlerle istişare edelim,
Vatanımızın hali ne olacak görelim.
Dönüp bakalım vatana..
Bir de altında kefensiz yatana..
Bir vakitler TÜRKÇE vardı..
Dinimiz İslam, Kitabımız Kur'andı.
Karanlık bir gecede
Her an her saniye
Senin hasretinle
Yanıp tutuşan bu kalbim
Sana kavuşmak arzusuyla
Saatin her hareket edişinde
Bir bakışın ile kalbimi çaldın yerinden
Sensizliğin ızdırabını yaşatıyorsun yeniden
Karanlık ve puslu gecelerde seni düşünmekden
Aşkınla ısınan aşkına susayan beden üşüyor şimdi..
Ben kimseyi sevmedim senin kadar
Kış geldi dağları beyaza bürüyen
Gönülden gönüle uzanan bir yol var.
Ne kadar yâre kavuşmayı beklesen
Araya ayrılık koyan bir ferman var.
Ana rahminden dünyaya gelecek
Gidiyorum bu şehirden
Gidiyorum.. Sessiz sedasız
Hasretlik düştü yine kaderimize,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!