gökyüzü tarla olmuş
bereketi avuçlarımda
yürümüşüm en ıslanılası yağmurda
hiçbir aşk sırılsıklam etmez seni
durma git…
Bir ormanın
fırtına sonrası dinginliği
dolmuş beynime
sen sığmazsın
kendinle kavgalı yüreğinle
bu sessizliğe
durma git…
Bir mezarın başındayım
konuşuyorum babamla
soğuk beyaz taşlar her yanımda
on yılın hasretiyle
baba diyorum
baba diyememek zordur bilmezsin
durma git…
demir parmaklıklar örülür üstüme
ben daha defalarca düşeceğim içeriye
görüş günü, hücre, mahpusluk,
paylaşılan ölümler,
açlık, kahramanlık
bilirim diyeceksin ki
yaşamak varken (hikayeden)
bu neyin kavgası
sen istemezsin böylesini
durma git…
ekmek gibi, su gibi
bir kavgaya tutulmuşum…
bu kavganın temizliği,
taşımaz senin kirliliğini
ne yanımda ol,
ne kirlet benliğimi
sen iyisi mi dön kendi çöplüğüne
haydi
durma git…
Kayıt Tarihi : 17.2.2004 19:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ender Altınışık](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/02/17/durma-git-4.jpg)
bir kavgaya tutulmuşum…
bu kavganın temizliği,
taşımaz senin kirliliğini
ne yanımda ol,
ne kirlet benliğimi
sen iyisi mi dön kendi çöplüğüne
haydi
durma git…
finali çok güzel.
teşekkürler.
TÜM YORUMLAR (2)