Hiçbir şey anlatmıyordum ve kimseyi dinlemiyordum. Şairlerin büyük sevdalarına yazdıkları dizeleri kendime biçiyordum. Yalnızlığın ilahi doğurganlığıyla kendime mal ediyordum açan çiçeği, balkon demirlerine konan serçenin neşeli sesini.
Hiçbir şey anlatmazken ve dinlemezken buldum seni. Solgun sessizliğin orta yerinde parlıyordu gözlerin. Saçlarından tutmuş sürüklüyordun hayatı sanki. O zaman dedim ki: “ben olmalıyım sürüklediğin, aklanmalı kirletilmiş yüreğim sende. Acımasız bir sevmek olmalı bu. Hırçın, uçuşkan, öncesi ve sonrası olmayan. Tam tamına bir sevmek olmalı ellerinin ardında”.
Bedenin bir adımlık yerdeyken, o kadar uzaktı ki ellerin benden. İmkansız gibiydi seni sevmek. İşte belki de ben imkansızlığına vuruldum senin.
Durduk yere seçtim seni
Durduk yere özlem koydum soluklarıma
Durduk yere sevdim seni
Yıldızlar akıyordu gözlerinden çünkü.
Olmadık umutlara kapılmadan, savaşlardan kaçar gibi KORKAK; yeniden düzenler gibi eski bir şarkıyı BİLEREK sevdim seni.
Kırgın değildim hiç. Mutsuz da değildim. Sadece yorgundum. Azgın bir su olup aktıkça kendi içimden kendime, “köprü gerek bana” dedim. Aldım köprü yaptım seni akışıma; yeni deli düşlere geçebilmek adına.
Geceydi, gülüyordu ayın bana bakan yüzü.
Durdum
Duruldum
Dinlendim
Ve sevdim seni birden.
Yüksek binaların terkedilmiş kalabalığında, koç boynuzu yalnızlığıma doladım sevincini.
Durduk yere buldum seni, bilmenin güveni içinde. Bir kaba gece akıyordu. İçimde sönmüş volkanların yeniden uyanışı…
Durduk yere severken seni dedim ki bana “YAKMA SAKIN KENDİNİ! ”.
Kırgın değildim hiç. Mutsuz da değildim. Yalnızca ellerime saklamıştım sevinci. Avuçlarımı açsam kaçacaktı, açmadım. Avuçlarım kanadı. Avuçlarım kanarken çekip aldım seni geceden sessizce. Kimse duymadı. Hatta sen bile. Yalnızca saçlarına bulaştı kanım.
Gidişlerde bir acı hasret, dönüşlere bahane yatım seni.
Durduk yere seçtim sakin gözlerini.
Geçmişin hayallerini yaktım, yeni hayaller biçtim ellerinden. Geldim koynuna girdim, sarıldım yamalı bedenimle bedenine, sıcağını çaldım. Geldim koynuna girdim, yasladım yorgun yüreğimi omzuna, huzurunu çaldım, aldım biraz yanıma.
Durduk yere sevdim seni
Arsız bir hırsız gibi
Gözlerinin önünde
Sen göre göre
Çaldım seni geceden.
Özlemiştim sevmeyi
Durup baktım sana
“iyi oldu” dedim “sevdiğim seni”.
Kayıt Tarihi : 21.11.2008 13:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
okuyucusunu etkileyen
paylaşım bir tanesi kutlarım
Metindeki şiirsellik ve temaya hem koşut ve hem de ters akan bir başka şiirle yan yana aksalar ne güzel olur diye geçirdim içimden bir an...
saygılarımla..
HERHANGİ BİRİNE ÇAĞRI.....
İhanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen)
Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin
Utanılası birşeydir katıksız pembeliğin
Bu yüzden kitaplardan yalnızca ıslık çalmasını öğrenebilirsin
Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek
Ama bu kente gelirsen , unutma beni , ara
Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım
Öfkem geçer ,dinle yüzümü ,sevgiyle bakarım
Kimse değil, SENİ YALNIZ BEN ANLARIM
Şair : Osman Konuk
ve aniden kaymaz mı bir yıldız...
TÜM YORUMLAR (9)