Ayrı kalmışım eşimden.
Var olupta, duran gelsin.
Vurulmuşum Yâr döşümden.
Yaralarım saran gelsin.
Başını yutkunup eğme.
Bırakta dünyada namın yürüsün.
Bütün kapıları, açıver gitsin.
Bırak karşı dağı, duman bürüsün.
Kuş gibi yücede, uçuver gitsin.
Boşuna harcandı, deli çağlarım.
Elma, armut buralarda ham kaldı.
Senki bu yerlerden, gittin gideli.
Şu benim gönlüme sade gam kaldı.
Senki bu yerlerden, gittin gideli.
Yanıyor gölümün şimdi şurası.
Hercai güzelle gönül eyleme.
Derdin cefasını, çekersin gönül.
Güzele aldanıp sırrın söyleme.
Yüreğe acıyı, ekersin gönül.
Kibirlenip yükseklere çıkarsın.
Bu nasıl bir dert, bu nasıl kahır.
Otuz iki dişin, dökülsünde gör.
Son nefes tükenip, ömüre ahir.
Yüreğin kökünden, sökülsünde gör.
Gülün bahçesinde, gül deremezsin.
Virane köyüme giden yolların.
Toz ile dumanı dikilsin de gör.
Aşkından sarılan beyaz kolların.
Yâr ince belinde bükülsün de gör.
Sevmek bir yemindir asıldır bizde.’
Dünyanın malında gözüm yok benim.
Arıyım kovanda, balda gör beni.
Selamın alırım, nazım yok benim.
Acıyı bal yapan, dilde gör beni.
Yeşil yaylalarda, sümbül çıkardı.
Uğradım dostun bağına.
Girdim diye çok gördüler.
Sinesinde güllerini.
Derdim diye çok gördüler.
Görmedim Bahar yazını.
Suda raks ederken ayın ışığı.
Sırma saçlarını, yıkarken gördüm.
Sevdalara düşen gönül aşığı.
Aşkın ateşini, yakarken gördüm.
Nazlı yâri yele sordum arattım.
Yaşayıp Galipte doksan yaşına.
Bir ömürü yeter diyen gördünmü.
Baykuşun konduğu, baca başını.
Ocağımız tüter diyen gördünmü.
Hünermi sanırsın, göz değmesini.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!