Dünyada ilk kez asıl gücün maddi güç olmadığı, ahlakı ve ilkeyi yaşatan insanlığın gerçek ve mutlak tek güç olduğu idrak edilecek bu konuda sonsuza kadar yaşayacak adı din olmayan bir inanç birliği ortaya çıkacak.
Bunu yaşatan yeryüzünde bunun bekçisi olan gücün sahibi de Türkler olduğu bütün insanlık tarafından saygıyla karşılanacak.
Bu amaçla sırların sayesinde insanlığı yaşatmak adına kutalmış Türkler yine dünyayı yönetmek için Anadolu'dan hüküm vermeye başladılar.
İblisin oğullarının uşaklığını yapanlar ise hala onlara çıkar karşılığında hizmet etmek ve onların peşinden koşmak adına gafil bir av olmaktan kurtulamıyorlar.
Bir zamanlar Türk düşmanlığına soyunmuş olanlar bugün bizde çılgın Türkler tarafına geçerek taraf değiştirmek zorunda kaldıklarından habersiz yaşıyorlar.
Türk'ü, Türklük ile aldatanların da sonu olacak.
Tarafını doğru ve çok hızlı seçen kazanacak.
Dünyayı içinden çıkılmaz kaosa sürükleyen güç dengesizliğinin tehdide varan haddini bilmeyecek boyutlara ulaşan güçleri sayesinde kendilerini tanrı olarak gören ve bu sayede şeytanlığa soyunan şeytanın oğulları getirdi.
İnsanlığın nizam ordusu Türkler ise bu düzeni yıkarak yeniden ayar vermek için yaratan tarafından yeniden görevlendirildiler.
Dünyayı bundan sonra ki süreçte güç değil, insanlığı yaşatacak ilkeler yönetecek. O ilkeleri ise insanlık tarihi boyunca olduğu gibi yine Türkler yönetecek.
Ata Türk kutalmış tüm devlet kurmuş hakanların ortak adıdır.
Onların tümü yine görev başındadır.
Gökyüzü, yeryüzü ve yeraltı orduları emrindedir.
Mehdi veya Mesih olarak satın alabilecekleri ve kullanabilecekleri bir muhatap olmaması şeytanın oğullarının en büyük çaresizliği.
Çünkü Ata Türk beklentisiz olma makamını yönetiyor. O makamın tek sahibi o. O makama ulaşmak ve onu görmek olanaksız. Şeytanı muhatap alır mı hiç? Fitnenin oyunlarına alet olur mu yaratanın verdiği kut güç?
Bu görevi Türkler yeniden nasıl üstlendiler?
Şeytanın oğulları zalimler dışında hiç kimsenin hissetmediği susuz ve kansız mahşer tufanı yaşandı yaşanıyor.
İbret olsun diye zalimlerden birinin canı alındı diğerleri yine ibret olsun yaşattıkları zulmü yaşasınlar diye canlı ölülere çevrildi.
Bu tufan bir sır ile yazılmış Mobbing Bank Türk Fırtınası adında bir kitap gemi kılığında şer denizinde yüzerek şeytanın oğullarının bir amiral gemisinin itibarını batırarak bu ibreti 21 Aralık 2015 tarihinde yaşatmaya başladı.
Tufan bütün bunları 21 Ocak 2016 tarihine kadar yaşattı. Ve Anadolu'dan başlayarak bütün dünyayı temizlemek adına susuz tufanda yıkamaya kiri üreten bütün kaleleri yıkamaya başladı.
Bunun ileride filmi yapıldığı zaman insanlık çok daha net ne yaşandığını anlamış olacak.
Çünkü şeytanın oğulları hala canlı ölüler olarak çırpınıyor şeytana tapanlar ise onlar ölmediği için onlara birşey olmuyor diye tapmaya devam ediyor.
Nereye kadar?
Bu uyanışı durdurmaya bu kut gücün yaydığı enerjiyi satın alabilecek insanların bilinç ve duygusunu değiştirecek bu sırrı yok etmeye güçleri yetmediği ve bir tek maddi güçleri silah doğrultarak korkutmak, savaş çıkartarak gücümüzü azaltmak ve para ile tehdit ederek bizim şeytana teslim olacağımıza insanları inandırmaya çalışıyorlar.
Satın aldıkları kendilerini tek tek terk etmeye başladığı gün çözülecekler.
İnsanlığın gücü Türkler karşısında bir kez daha dağılmaya başladıkları zaman bütün kartondan kaleleri yıkılmış ve Türkler tarafından o kaleler ele geçirilmiş olacak.
Şeytanın oğulları bir kez daha Türklere Anadolu'da kansız bir savaşta yenilmiş olmanın tadını alarak sonsuza kadar bir daha ayağa kalkamayacak bir şekilde yok olacaklar.
Yavaş yavaş ve sindire sindire yaşatacağız bize yaşattıkları zulmü kendilerine. Bu sırrın en önemli özelliği budur. Yaşattıkları zulmü tüm zalimler kendileri yaşamadan ölmeyecekler.
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 21.1.2023 06:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bunları yazabilmek,
Böyle bir ilhamı içinde duymak "farklılıktır..."
Farkında olabilmektir,
Elbette yaratılışında ve ruhunda Türklüğü hissetmektir...
Gerçek şu ki,
"Türk özeldir!"
"Tarihten Türkleri çıkarırsanız, ortada tarih diye bir şey kalmaz" diyen Fritz Neumark son derece haklıdır!
Tarihin, Türklerle başladığını en iyi batı biliyor ama kendi "uydurma tarihleri", uydurma medeniyetleri ve dizayn ettikleri "dünya düzeni" bozulacak korkusuyla henüz kabullenemiyorlar!
Mesela Roma'yı kuran Etrüsklerin "ÖN TÜRKLER" olduğunu yüzlerine söyleyen Kazım Mirşan'ı önce çağırıp, Romus Ve Romulus kardeşlerin sırrını çözmelerini istemeleri, gerçeği söyleyip, lahitte yazılanları okuyunca neden apar topar gönderdikleri ve konuyu kapadıkları günün birinde mutlaka ortaya çıkacaktır!
Doğrusu çok şey yazılabilecek bir konu bu..
Tebrikler Önder Kardeşim...
TÜM YORUMLAR (1)