Dünyanın Haline Her Gelen Şaşar.

DÜNYANIN HALİNE HER GELEN ŞAŞAR.

Merhaba saygıdeğer gönül dostlarım. Her birimiz henüz dünyaya gelmeden atalarımızın kurmuş olduğu güzel hayalleri hissettiğimizde sonuç olarak onlarda acaba bizlerde umduklarını bulabildiler mi diye sormak geliyor içimden. Bizlerde zaman aşımında ki kurulan hayallerimizin sonucuna baktığımızda merak edilen sorununda ister istemez cevabını bulmuş oluyoruz.

Sanki ömrümüz hiç bitmeyecekmiş gibi azmimizle, cesaretimizle, enerji dolu gücümüzle çalışıp, çabalayıp çevremizdeki yaşayan komşularımızdan geri kalmamak için farklı yatırımlara maddiyatı mızı harcayabiliyoruz. Ömür boyu da bu mal, mülk servet yarışımızı dünya hırsına kapılarak sürdürmeye devam edebiliyoruz.

Bunları yaparken de artı eksilerle, iyi kötülerle de karşılaşarak, zaman zaman adaletin sorgusuna da maruz kalıyoruz. Çok sevdiğimiz insanları incitmenin de burukluğunu yaşıyoruz. Menfaat uğruna gözlerimiz, ağma, kulaklarımız sağır, vücudumuzda hareketsiz kalabiliyor. Özetle konu başlığımda da belirttiğim gibi başkaların haline şaşarken, kendimizde şaşılık rolünü oynarken şaşılacak halede düşebiliyoruz. Yazdığım şiirler duygularımı özetliyor. Hoşça ve dostça kalınız.

ŞAŞAR

Gözleri açınca bebek gülümser,
Beşikten çapalar engeli aşar,
Anneyi, babayı elbet benimser,
Dünyanın haline her gelen şaşar.

Çocukluk yılları neşe dolsa da,
Gençliği yaşarken kıvam bulsa da,
Evlenip, barklanıp, olgun dursa da,
Dünyanın haline her gelen şaşar.

Acısı, tatlısı inan bir başka,
Güzelin endamı sürükler aşka,
İnsan sevdiğiyle yaşasa keşke,
Dünyanın haline her gelen şaşar.

Varlığı, yokluğu görmeniz mümkün,
Ay Yıldız Bayrağım gururu Türk'ün,
Üç Hilale sahip Osmanlı ilkin,
Dünyanın haline her gelen şaşar.

Savaşı, barışı yaşamaktayız,
Zekice haneyi döşemek deyiz,
Bazen oruç tutup, sabretmek deyiz,
Dünyanın haline her gelen şaşar.

SIKINTI

Her şeyi dört dörtlük beklemek yanlış,
Evlendim diyende boşanabilir,
Sabredip zorluğa birazcık alış,
Sıkıntı arada yaşanabilir.

Haklıyı, haksızı seçemiyorsun,
Her akan suyu da içemiyorsun,
Alışkanlıktan vazgeçemiyorsun,
Sıkıntı arada yaşanabilir.

Her kişi ömrünü tamamlamakta,
Günahı, sevabı ayarlamakta,
Dinin gereğini uygulamakta,
Sıkıntı arada yaşanabilir.

Alacak, verecek meselesi var,
Bazen zarar eden edecektir kar,
Gönlünü alsa da çok sevdiğin yar,
Sıkıntı arada yaşanabilir.

Zeki'de çekiyor her tür çileyi,
İşe koyuldu mu bilmez hileyi,
Büyütmemek gerek basit olayı,
Sıkıntı arada yaşanabilir.

BURKUYOR

Bir kere tatlı söz diyemez misin?,
Umut içindeyiz herkes bakıyor,
Hayırlı havadis bulamaz mısın*,
Acı haberlerin yürek burkuyor.

Son dakika diye giriyorsunuz,
Gerçekleri elbet görüyorsunuz,
Sinirlerimizi geriyorsunuz,
Acı haberlerin yürek burkuyor.

Ne kadar karışmış bilmem ki ülke,
Zarar veriliyor Müslüman Türk'e,
Düğmeye basarız biz korka korka,
Acı haberlerin yürek burkuyor.

Yazılı basında aynı şeyler var,
Kurşuna dizilmiş, kardeş, bacı, yar,
Dünya geniş ama, kabirleri dar,
Acı haberlerin yürek burkuyor.

Özüm dayanamaz kanlar akınca,
Zeki'de üzülür bazen bakınca,
Tüylerim ürperir savaş çıkınca,
Acı haberlerin yürek burkuyor.

CEZALAR

Keşkeler pişmanlık duygusu ama,
Kavgayı, nizayı öfke bitirmez,
Kanayan yaraya yapılmaz yama,
Cezalar öleni geri getirmez.

Toplanması gerek, tabanca, silah,
Gururun uğruna değişir külah,
Onlara hesabı soracak Allah,
Cezalar öleni geri getirmez.

Henüz küçük yaşta çocuğu eğit,
Gerçeği not eder, kalemle, kağıt,
Yakının giderken yaparsın ağıt,
Cezalar öleni geri getirmez.

Huzur bozulunca kaçıyor neşe,
Nasıl kıyarlar ki ataya, eşe,
Kurşun sıkılır mı, bacı, kardeşe?,
Cezalar öleni geri getirmez.

Vatan hainleri bunu yapıyor,
Zeki'de huylanıp kılçık kapıyor,
İnsan hatasını tez unutuyor,
Cezalar öleni geri getirmez.

Ispartalı Zeki Çelik İLESAM il temsilcisi,
GBYŞD, Zekice kültür ve sanat evi kurucusu.