Dünyaları Taşıyan Adam Şiiri - Alpaslan ...

Alpaslan Akdağ
94

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

Dünyaları Taşıyan Adam

_________________postacı baba’lara…

babam, dünyaları taşır koca sırtında
doğum sancısıyla inleyen sabahlardan
kararan ufukların günbatımlarına dek
ve güneşin ışığını içer mahmur gözleri
ihbarlar dağıtırken nasırlı avuçları
“çok acele” telgraflar
ucu yakılmış mektuplar
yağmur, çamur dinlemeden hiç
ve aldırmadan kar-fırtına-boranlara
yolların ve yılların kemirdiği
yalan ömründe bir kez olsun!
çırpınıp durur, kırlangıçlar gibi
çırpınıp durur, yüreğinde yangın
ve sonra
bir yanık türkü olur dillerde reyhan
yalınayak çocukların yeryüzü kahramanı
ve eğrilmez direği olur şen hanelerimizin
çıkmaz sokakların şaşmayan pusulası gibi…

babam, umutları taşır sırt çantasında
şehla bakışlarında tarifsiz bir hüzün
düşüverir yollara buzul şafaklardan
morarmış akşamlara varıncaya değin
ve kan-ter içinde kalarak gün ikindi
dolanır, yurdun en ücra noktalarını
alnında çoğalan inci mercan teriyle
dolanır, araçla, bisikletli ve yayan
kargolar, kuryeler, hediyelik paketler
ve tebligatlar dağıtır emektar elleri
uzak adreslere
keşmekeş cihetlere
cennet anadolu’mun haber frekansıdır o
tenha sokakların ilk yalnızlığıdır birazda
ve daralan göğsümüzün iç aydınlığıdır ki
zarflara vurulmuş nar kızılı mühürler gibi…

babam, umutları taşır sol yakasında
muştular getirir bize, uzak diyarlardan
sıladan
gurbetten
kekik kokulu dağlardan
öpülmüş zarflar içre göz aydınlıkları
acemi kışlalardan
karanlık mahpuslardan
nice emeklerle yazılmıştır her biri
nazlı umutlar ile sarınıp kar beyazı
verilmiştir postaya sabırla, heyecanla
ve beklenmiştir cevabı tez vakitte
avluda seğirten bigünah çocuklara
pencereye üşüşen mahalle efradına
dağıtıvermek için
ipekten mutluluğunu şen tebessümlerin
ve paylaşmak için hasretlik sevinçlerini
sevda yüklü hatıraları bin özenle taşıyan
mavi denizlere açılan dev bir yelkendir o…

babam, kederler biriktirir gözbebeklerinde
morarmış ayaklarında ince kemik nasırlar
ve hüzünler çöker kalbine akşam üstleri
seyrelmiş kirpiklerinde birikse de bazı
katre katre çoğalan o kristal gözyaşları
ve fersiz gözlerine yuvalansa da
uykusuz gecelerin dinmez sancısı
evlat derdi
geçim derdi
ve hayatın ağır tonajı altında yarı bezgin
ezilse de bedeni günaşırı birazda yorgun
hal dinlemez kılıç artığı sert rüzgârlara
çökmüş omuzlarıyla cesaretle direnen
iki asırlık ulu bir çınarın taç yaprağıdır o…

babamın adı yok!
o’na “postacı” der bizim mahallenin çocukları…

2015/

7. Geleneksel 'Postadaki Hayatımız' Şiir-Hikaye Yarışması Birincilik-2015

Alpaslan Akdağ
Kayıt Tarihi : 18.7.2013 15:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


ptt

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Alpaslan Akdağ