mızraklanmış bir bulutun göğsünden
boşalır, kan göletleri
tertemiz topraklara
ve siner, kesif lekesi ihanetin
riyakar kalplerin çeperlerine, usul …
ve mıknatıs olmuş ağulu gözlerdeki kin
sürüyerek çeker bizi
kirletilmiş bataklıklarına
kalın zincirler ile bukağılanmış
nasırlı ayaklarımızdan…
bize kalsın
yıllanmış acıların tortusundan miras
dünyalara
..........sığmaz
..............kardeşçe
.................sevgilerimiz.
yitip gitmeden emaresi
ve yaşamın sonsuz sanılan sancısı
küsüp gitmeden…
biliyorum;
diriltecektir ektiğimiz umutları
ala şafağın taze deminde
sancılı bir baharın ilahi bereketi...
ve sonra, esecektir biliyorum;
derin vadiler ve zozanlar ülkesi'nden
gün ortası öldüren sıcaklığa
ılık serinlikler taşıyan
bir soylu rüzgâr…
2008/
Alpaslan AkdağKayıt Tarihi : 26.11.2008 10:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'gerçek sevgi, kabına sığmaz' ama sözde/sahte sevgileri gün gelir ki, saklayacak yer bulamazsın'
Deneysel şiire çok yakın bir biçim kurgusu ilk bakışta dikkat çekiyor.
Şair,özel bir yoğunlaşma içinde olduğunu sezdirici uğraş içinde ...
Şiirin gerek içeriği ve gerekse o içeriğin sunuluş biçimi çok yetkin.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
Kutluyorum sayın Alpaslan Akdağ...
TÜM YORUMLAR (9)